Ben bu eseri okuma tembelliği çektiğim sıralarda okudum. Elime aldığım her kitabı yarım bıraktığım bu süreçte resmen bana ilaç gibi geldi Zavallı Necdet.
Necdet, yakışıklı mı yakışıklı, eğitimli, mavi gözlü, lepiska saçlı bir genç. Fakat bir hastalığı var. Aşk hastalığı. Karakterimiz Necdet, her kadının kendisine aşık olduğunu sanan, bununla
Zavallı Necdet'in ilk günden beri seveni oldukça fazla. Sade ve akıcı bir dille yazılmış bu roman, hüzünlü bir aşk romanı. Özellikle Aşk-ı Memnu tadında bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Mutlaka alıp okumanızı da öneriyorum. Ben kitabı yaklaşık dört buçuk saatte okudum ve bir günde bitirdim. Sizin de hızla okucağınıza eminim. Ve son olarak,
"İnsan iyiliği de, kötülüğü de sadece kendisine yapar."
Necdet kendine güveni fazlasıyla olan, hayat enerjisi yüksek, dış görünüşündende övülerek başladı eser; bir arkadaşının gözüyle. Onu beğenmeyecek kadın yok Necdet'in gözünde.
"Necdet Feridun'un bu haline, ahlakının garipliğine biz bir çeşit hastalık gözüyle bakardık."
Evet ego büyük bir hastalık. İnsanı tutar zavallılığa kadar
Yazabileceğim cok uzun bir inceleme var ama spoi vermek istemediğim için yazmıyorum.
Zavallı Necdet 4 kişinin arasında geçen muhteşem aşkları,fedakarlıkları,ölümleri konu alan (bence) eşsiz bir türk edebiyatı eseri. Yazar gerek Necdetin çaresizliğini, gerek Meliha'nın hırçın duygularını ve gerkse Müzehherin utangaçlığını bize hissettiriyor.
Okuduğum her kitaba ağladığım gibi buna da ağladım:)) Fakat bu kitabın hissettirdikleri cok ağır duygulardı. Son 40 sayfada ağlamak için bile okunması gereken bir kitap.
" Hikâyem bu defa acıklı olmakla beraber uzun. Netice vahim. Ah! Bilemezsin!"
Kahramanımız Necdet'in bu sözleriyle başlamak istiyorum.
Yazarımız Saffet Nezihi'nin ilk evladım olarak nitelendirdiği en ünlü eseri olan ''Zavallı Necdet'' ile karşınızdayım. Öyle bir kurgu ile yazılmış ki eser, sanki gerçekte
