Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zebralar Neden Ülser Olmaz?

Robert M. Sapolsky

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
aklımıza sıçayım
Aslında bizler, her türden stresli olayı, sadece zihnimizde yaşayacak ve yaratabilecek kadar da akıllıyız.
Çocuklar annelerini, anne onların besin ihtiyaçlarını giderdiği, besin alımını dengelediği için sevmezler (tercih etmezler). Annelerini, sevmelerinin nedeni, annenin de onları sevmesinden, ya da en azından, koynuna girilebilecek yumuşak bir şey olmasından dolayıdır. Harlow'a göre, “İnsanlar sadece sütle yaşayamazlar. Sevgi, kaşığa ya da biberona ihtiyaç duyulmadan beslenilen bir duygudur”.
Sayfa 175Kitabı okudu
Reklam
arkadaşlar, nasıl zebra olunur bilen var mı?
Belki de en iyi başlama noktası, stresli olduğunu düşündüğümüz şeylerin bir zihinsel listesini çıkarmaktır. Hiç kuşkusuz hemen bazı örnekler verebilirsiniz: Trafik, iş teslim günleri, aile ilişkile­ri, parayla ilişkili kaygılar. Ama size şöyle bir uyan yaptığımı farz edin: "Tür-merkezli olarak değil yani bir insan gibi değil, bir sa­niye için, bir zebraymışsınız gibi düşünün." Büyük olasılıkla ani­den listenizin üstünde başka öncelikler belirecektir: Ciddi bir fiziksel yaralanma, tehlikeli hayvanlar, açlık. Size yaptığım bu uyarı, kritik bir şeyi göstermektedir. Sizin ve benim ülser olma ihtimalimiz bir zebraya oranla, daha fazladır. Çünkü, zebra gibi hayvanlar için hayattaki en can sıkıcı şeyler ani fiziksel krizler­dir.
lol it's funny to read this in 2021
İnsanla­rın yüzlercesinin grip nedeniyle öldüğünü sizler en son ne za­man duydunuz? Oysaki sadece 1918'deki grip salgını, yeryüzün­deki en barbarca çatışma olan 1. Dünya Savaşı sırasında ölenlerden çok daha fazla insanın ölümüne yol açmıştır.
“Tanrım bana, değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenme dinginliğini, değiştirebileceğim şeyleri değiştirebilme cesaretini ve ikisi arasındaki farkı bilme bilgeliğini ver.”
Sayfa 590Kitabı okudu
kültürün bizi hasta ediyor oluşu...
Elimizde, hayatımızdaki pek çok soyut şeyin , somut bedensel olayları nasıl etkilediğine ilişkin olağanüstü, fizyolojik, biyokimyasal ve moleküler bilgi toplanmıştır. Bu soyut şeyler duygusal sarsıntılarımız , psikolojik özelliklerimiz, toplumdaki statümüz, toplumumuzun o statüdeki kişilere yönelik tutumlarını içermektedir. Onlar da kolesterolümüzün damarlarımızı tıkayıp tıkamayacağını; kanımızdan kolayca temizlenip temizlenmeyeceğini, yağ hücrelerimizin insülinimizin verdiği mesajları dinleyip dinlemeyeceğini; bizi şeker hastalığına savurup savurmayacağını, kalp krizi sırasında beynimizdeki hücrelerin oksijensiz olarak beş dakika dayanıp dayanmayacağını belirlemektedir.
Reklam
Yeni bir kavram öğrenelim
Homeostasis: Bedenin ideal düzeyde oksijene, asit derecesine, ısıya vb. ihtiyacını ifade eden, belki de zorlukla hatırlayabildiğiniz bu kavram, tüm bu değerlerin en uygun düzeyde ve işleyişte tutulduğu, optimum bir denge durumuna işaret eder. Bugün artık pek çok ilgili yayında beynin, homeostasis sağlamak üzere evrimleştiği vurgulanmaktadır.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.