Selam arkadaşlar,
Bugün sizlere Türk edebiyatımızın klasiklerinden Zehra ile geldim.
Yazarın bu eseri ilk psikolojik roman denemesi olarak kabul edilen, bazı eleştirmenler tarafından da romandan çok uzun hikaye olarak tanımlanan bir eseridir. Bu eserinin en büyük özelliği Türk edebiyatında psikoloji öğelerinin kullanıldığı ilk roman olarak kabul görmesidir.
Ne yazık ki yazarımız bu romanını sağlığında yayımlatma imkanı bulamamış ve genç yaşında henüz 31 yaşında vefat etmiştir. Ölümünden sonra İlk olarak 1894 yılında bölüm bölüm halinde Servet'i Fünun dergisinde tefrika edilmiş olup,1896 yılında eski yazı halinde kitap olarak basılmıştır.
Kitabımızın ana teması olarak Kıskançlık, hırs, ve intikam konuları ele alınmış vakadan çok duyguları öne çıkarmıştır.
Kısaca konusuna gelirsek Tanzimat sonrası İstanbul'da yaşayan bir ailenin kızı olan Zehra, babasının katibi Suphi ile evlenir. Ancak Suphi'nin annesi eve, Sırrıcemal adlı bir cariye getirince kıskançlık başlar ve olaylar hüzünlü ve hırslı bir hal alır.. Artık kimsenin hayatı eskisi gibi olmayacaktır.
Ben kitabı sevdim tavsiye ederim.
