Ah, insanın başında babasının olması ne büyük nimetti. Babam olsa benimle aynı dili konuşur, kendimi sopadan nasıl koruyacağımı, bileklerimi sıkan kocaman ellere nasıl karşı koyabileceğimi, bu yeni ülkede nasıl var olabileceğimi öğretirdi. Bana yol gösterebilecek bir yakına öyle ihtiyaç duyuyordum ki... Babamın tok ve gür sesini hatırlamaya çalışıyor, parmaklarıyla koluma hafifçe dokunarak, Sana ne yapman gerektiğini anlatayım Aminata, dediğini hayal ediyordum.
Kız ten rengimin neden böyle simsiyah olduğunu sordu. Ben de ona neden bembeyaz olduğunu sordum. Kız bunun doğuştan olduğunu söyledi. Benimki de öyle diye karşılık verdim.