İnsanlar kendilerince önemli geleneksel moral değerlerine körcesine bağlılıklarını sürdürmeyi bir kurtuluş olarak algılamakta ve görmektedirler. Bu sebeple daha tutucu ve katılaşan değer yargıları toplumu tümüyle kıskaca almıştır. Öl denilirse ölecek, yap denilse yapılacak düzeyde bir bağımlılık ilişkisi ortaya çıkmıştır.
Kadının yenilişi ile her şeyi eline geçiren erkek egemenlikli sistem 'kader ipleri' olarak anlatılan kader anlayışıyla tüm dünyaya hükmetmeye başlamıştır. Acımasızlık bu savaşın her şeyinde vardır ve en büyük kader kadına yürütülecek yaklaşımda esas alınıp kadın şahsında topluma empoze edilmeye çalışılacaktır. Ki niitekim bir hayli de başarılı olacaklardır.
İyiliğin de kötülüğün de insanın kendi içinde olduğu, onu yenecek olanın da insan olduğu düşüncesi günümüz özgür ve vicdanlı insanının da temel inanış dinamiğidir. "İnsan kendi kaderini tayin edebilir"ilkesi günümüz Ortadoğu insanının en büyük çıkış kaynağı olacaktır.
"Zerdüştlük, üretmeyen ve çalışmayan insanı kötülük tanrısı Ahriman'ın hizmetine girmiş saymaktadır. Duruşunu ve yaklaşımlarını ise yalan, adilik ve kötülüğün kaynağına gidiş yolu olarak belirler... "
" Üç mükemmel şey için asla kayıtsız kalmayın;
•İyi düşünce, •iyi söz, •iyi eylem...
Üç iğrenç şey için ise her zaman kayıtsız kalın;
•Kötü düşünce, •kötü söz, •kötü eylem..."