Zihin Kavramı
Gilbert RyleZihin Kavramı Sözleri ve Alıntıları
Zihin Kavramı sözleri ve alıntılarını, Zihin Kavramı kitap alıntılarını, Zihin Kavramı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir kişinin olayları açıklamak için, anlayışı yeterli olmadığı hâlde, kanıt toplamak için iyi koku alan bir burnu olabilir.
Sayfa 94Kitabı okudu
Hiç kimse, bir başka kişinin yaptığı ya da söylediği bir şeyi en hafif şekliyle bile anlayamaz. Biz Öklid’in yazdığı sözcükleri okuyoruz; Napoleon’un yaptığı şeyleri biliyoruz, ama onların zihinlerinde neler olduğu ile ilgili en küçük bir fikrimiz bile yok.
Sayfa 128Kitabı okudu
.
Birçok insan kavramlarla mantıklı konuşabilir ama onlar hakkında mantıklı konuşamaz; pratikte kavramlarla nasıl çalışılacağını bilirler, her nasılsa tanıdık alanlar içinde, ancak kullanımlarını yöneten mantıksal düzenlemeleri belirtemezler.
Kendi cemaatleri hakkında kendi yollarını bilen, ancak cemaatlerinin bulunduğu bölge veya kıtanın bir haritasını bir yana, onun bir haritasını oluşturamayan veya okuyamayan insanlar gibidirler.
...
Zekî olmak salt ölçüte uygun olanı yapmak değildir; ama aynı zamanda onu geliştirerek uygulamaktır; birinin eylemlerini düzenlemesi sâdece, iyi düzenlenmiş olması anlamına gelmez; bir bireyin edimi, eğer o işlemlerde hatâları görmeye ve düzeltmeye ve başarılarını geliştirerek tekrarlamaya hazır ise ancak o zaman ustalıklı ya da dikkatli olarak betimlenmeye hak kazanır.
Sayfa 98 - Nasıl’ı Bilmek, Ne’yi BilmekKitabı okudu
Kuramcıların öne sürebileceği gibi, “zihin kendi yeridir” önermesi doğru değildir, çünkü zihin metaforik anlamda bile bir “yer” değildir.
…
“Zihin” etki edilemez bir perdenin arkasında iş gören ya da gülüp oynayan başka bir kişinin adı değildir; üzerinde iş yapılan, oyunlar oynanan başka bir “yerin” adı değildir ve yine kendisiyle iş yapılan ya da oyunlsr oynanan başka bir araç-gerecin de adı değildir.
Sayfa 127Kitabı okudu
Zihin gözüyle bir yüzü görmek, sâhip olduğum yüz bilgisinin bana yapmamı sağladığı şeylerden birisidir. Onu sözcüklerle betimlemek başka ama daha az rastlanan bir yetenektir; aydınlıkta onu dünya gözüyle görüp tanımak ise hepdi içindeki en beylik yoldur.
Sayfa 415Kitabı okudu
Çocuklar, okur-yazar kişiler, eski moda askerler ve bâzı pedagoglar, öğretilmiş ve eğitilmiş olmanın, öğretilen dersi tam şeklini sözlü olarak tekrarlayabilir olmaktan ibâret olduğunu kabul etme eğilimindedirler. Ama bu bir yanlışlıktır. Eğer yapabildiğinin tümü, onları başlangıcından sonuna dek doğru bir biçimde söylemek olsaydı, biz bir çocuğun çarpım tablosunu öğrenmeye başlamaktan daha fazlasını yapabildiğini söyleyemezdik. (12x13’den daha aşağı düzeyde olan) herhangi bir kolay çarpma problemine doğru yanıtı derhal veremedikçe ve içinde altı kişi bulunan bir odada kaç tane ayak parmağı bulunduğunu bize söylemek için çarpım tablosunu kullanmadıkça tabloyu tam olarak kullanmış sayılmaz. Ve yine sâdece öğretilmiş olanlara benzer koşullarda, öğretilmiş olan aynı çocuksu tırmanışları tekrarlayabilen ve ona performe ettirilmiş olan devinimlerin dışına çıkamayan bir adam da yetişmiş eğitimci bir dağcı olamaz. Öğrenme belirli genel türden herhangi bir koşulda doğru ve uygun şeyi yapabilmeye başlamış olmaktır. O, belirli diziler içindeki değişken gereklilikler için hazırlanılmış olmaktır.
Sayfa 255Kitabı okudu
Doğadaki her şeyin mekanik yasaların konusu olduğu biçimindeki kulaktan dolma bilgi, çoğunlukla insanların doğanın çok büyük bir makine olduğunu ya da makinelerin oluşturduğu bir yığın olduğunu söyleme eğiliminden doğar. Ama aslında doğada pek az makine vardır. Bizim görebileceğimiz makineler sâdece insanların yaptığı saatler, yel değirmenleri ve türbinler gibi makinelerdir. Böyle makinelere az çol benzeyen pek az doğal sistem vardır. Bunlar da güneş sistemi gibi sistemlerdir. Bunlar kendi kendilerine devinirler ve sonsuz bir biçimde aynı devinim serilerini yinelerler. Onlar üretilmemiş az sayıda şeyler olarak tıpkı “saat tik takları gibi” tek düze devinirler. Doğrudur; makineler yapmak için mekaniği bilmek ve uygulamak zorundayız. Ama makineleri icat etmek, cansız doğa içinde bulunan şeyleri kopya etmek değildir.
Sayfa 167Kitabı okudu
Eğer makinedeki hayâlet öğretisi doğru olsaydı, insanlar salt birbirlerine karşı mutlak bir gizemlilik içinde olmazlar, ama aynı zamanda mutlak olarak kolay kontrol edilemez durumda olurlardı. Gerçekte onlar göreceli anlamda uysaldırlar ve onları anlamak göreceli olarak kolaydır.
Sayfa 211 - 212Kitabı okudu
“Katışıksız” bir duyum sözlüğüne sâhip değiliz. Gerçekte insanlar dâhil sâdece sıradan nesnelerden söz etmekle duyumlarımızı belirtebiliriz. Ama bunun ilineksel bir dil kusuru olduğu, tüm mantıksal tarafsızlık gereksinimlerini karşılamak üzere planlanmış bir dil içinde bu durumun önlenebileceği önerilmektedir.
Bu öğretinin sözü edilmeye değer güdülerinden birisi, gizli güçlere ve ilkelere yol verme arzusudur.
Sayfa 373Kitabı okudu