Ansızın, kurnazlığı falan bir tarafa bırakıp kalbinin sesini dinlemeye karar veriverdi. İnsan, çaresiz hissettiği zaman çok akıllıca işler yapabilir. Ki akıllı olmak kalpten olmak demektir; kurnazlıkla bir alakası yoktur.
Bu Sezgin Kaymaz'ın okuduğum ikinci kitabı,Kün ile tanıştım Zindankale ile devam ediyorum,kitaplarına çok ürkütücü bir giriş yapıyor,daha sonra hikaye eğlenceli ara ara komik bir hal alıyor karekterler gereksiz ayrıntılar içinde boğuluyorlar,konu sayfalarca çay demleme,kahvaltı yapma,konuyla ilgili olmayan diyaloglar içinde kaybolup gidiyor. Kitap bir şekilde sizi hep içine çekiyor ve inanılmaz tesadüfler sonucu olay en başa çok zekice bağlanıyor.Yazdıkları bir baş yapıt olmasa da kendine özgü okunası bir tarafı var ben Sezgin Kaymaz okumaya devam edeceğim...
Beni Sezgin Kaymaz'ın kalemiyle tanıştıran kitabı. Ben son yıllar da (bir iki tanesini okuduğumda tat almadan okuduğumu fark ettiğim için) yeni çıkan yazarların kitaplarından uzak duruyordum. Kardeşim "hem yazarı arkadaşım hem de kalemi çok güze okuyunca seveceksin" dediği için okumaya başladım. Gerçekten çocukken Türk Sinemasında izlediğim filmlere benziyordu konusu. Sıkılmadım her bir sayfasını kafamda acaba şimdi ne olacak, sonunu nasıl bağlayacak, karakterleri nasıl mutlu sona ulaştıracak diye düşünerek çevirdim. Bu sıkıntılı günler de dudaklarınızdan bir gülümseme yayılmasını istiyorsanız kitabı okuyun derim ben.