Sabaha karşı üçte bir kumarhanenin kokusu, dumanı ve teri safra kabartıcıdır. Sonra yüksek oynanan kumarın -o kumar ki hırs, korku ve asabiyet karışımıdır-yarattığı ruh perişanlığı dayanılmaz hale gelir, duyular uyanır, ona karşı isyan eder.
James Bond birden yorulmuş olduğunun farkına vardı. Bedeninin veya dimağının ne zaman doyduğunu bilir ve bunu fark ettiği anda da ona göre hareket ederdi. Bu da onun oyundan gına getirmesini ve hislerinin körelmesini önlerdi. Kumar masasında da hatalar bunların eseriydi.
Fark ettirmeden deminden beri oyun oynamakta olduğu rulet masasından, uzaklaştı, gidip bir an özel salondaki en mühim oyun masasının etrafını çeviren göğüs seviyesindeki pirinç korkuluğun berisinde durdu.
(Kitaptan)