İç ses... Bir evren gibi. Boşluk içinde doldurulan boşluklar. Daha büyük boşluklar.. İç konuşma, hedefsiz ilerleyen bir koşucu gibi.
Kitap boyunca biyoloji öğretmeninin iç konuşmalarına tanık oluyoruz. Dur, soluklan. O iç sesin ipi, her daim kaçmaya müsait. Öyle bir his, bu kitabı okumak. Küçük bir kasabada evrimi içselleştirmiş, yaşamın her alanında var oluşun sonsuz devingenliğinden anlamlar çıkaran bu öğretmenin iç sesini dinlememiz, izlememiz ne güzel şey. 'Düşünce okuru' gibi bir his, bir yaşayış. 'Zürafanın boynu' tüm yaşamın, evrimin, tekammülün, tekmil varlık olma çabasının bir sembolü aslında. Yine yeniden okumak istediğim bir kitap. Darwin benden razı olacak. Sağlıkla, huzurla, barışla iyi okumalar hepimize.