...kokuların en iğrenci, küfür kokusu...
— Bunlar, dişsizlerin ağrı çekmemesi gibi, idrak acısına yabancı, ne biçim insanlar?..
Sayfa 107 - Naci
Hiç ölmeyecek gibi dünya, hemen ölecek gibi ahiret...»
Sayfa 100
Reader Follow Recommendations
yaşamak dururken tarif etmek diye bir şey kalmıyordu.
Sayfa 100
Hadis meali:
— «Söz odur ki, Lebid söylemiştir: Allah'tan başka her şey bâtıl...»
Sayfa 96 - Naci
— Ya Rakîb!.. Ey isimleri arasında beni en çarpan ad olarak «Rakib» ismini gördüğüm Allah... Neyi karıştırsam, neyi eşelesem altından «Rakib» ismin çıkıyor. Elimizi yakmaması için gaflet maşasıyla tuttuğumuz her şeyin üstünde ve altında sen, dibine vardırmak istediğimiz her hasretin içinde ve dışında sen varsın!.. Bir ismin de «Karib»... Yakın... Yakın olan Sensin!.. Her şey uzak, her şey uzak... Ve bütün yakınlıklar, uzaklık...
Sayfa 82
— Kur'ân'ı mânasını bilmeden okuyanların haline dil uzatanlar ne ahmaktır. Kur'ân'daki dış
mâna, kelimesi kelimesine bilinse bile onu bilememenin, bilmek mümkün olmadığının bilinci içinde okumak ve dinlemek lâzım... Anlayıp ne olacak sanki?.. Anlamış olmak tesellisi içinde anlamak da kaybolup gidecek... Ne mutlu hiçbir şey anlamadan Kur'ânı bazı delâlet pınltılariyle su gibi tas tas başından dökenlere...
Sayfa 80
28 yıllık hayatının ilk namazını kılıyor. Şimdiye kadar uzaktan seyrettiği denizin artık içinde...
Sayfa 79
— Ne olacak bu milletin hali? Ana, baba, hükümet ne gün sesini duyuracak bu gençlere?.. Dilimizi, dinimizi, ekmeğimizi bize kaybettiren nedir? Bir adı olsa gerek... Adını koyunuz!
Sayfa 76
— Sen de yenisin, öyle mi?.. Ayol, aynanın karşısına geçip şu her gün eskittiğin suratına
bakacağın gün ne zaman gelecek?..
Sayfa 76 - Naci
— Zaman nedir?.
— Bunları düşünme; zaman sırrını çözebilen kimse ^gelmedi dünyaya...
Sayfa 70 - Naci ve Hatçe
— Şu gökdelen dedikleri nasıl şey?..
— Onlar canavara benziyor. İstanbul'u yemeğe gelmişler.
Sayfa 67 - Naci ve Hatçe
Çok defa sırt çevirdiğimiz basitlerin dilsiz tarafından ne karmaşık mahiyetler taşıdığını sonradan
farkederiz
Sayfa 66 - Naci
— Bu iyiliğini unutamam.
— Asıl ben senin iyiliğini unutamam.
— Ne iyilik ettim ki?..
— Onu da Allah bilir.
Sayfa 65
— «Tasavvuf, Allah'ın seni sende öldürmesi ve kendisiyle diriltmesidir.»
— «Tasavvuf, uzaklığın kederinden sonra yakınlığın safasıdır.»
— «Tasavvuf, dış dünyadan sevgi alakasını kesip o alâkayı Allah'a bağlamaktır.»
— «Tasavvuf, yakıcı yıldırımdır.»
— «Tasavvuf, beşerî sıfatlardan çıkıp melekî sıfatlara ermek ve ilâhi ahlâk ile sıfatlanmak halidir.»
Sayfa 60