"Havlu uzun yıllar boyunca Muryevo'daki yatak odamda asılı kaldı, sonrasında da benimle dolaşıp durdu. Nihayet yıprandı, soldu, delik deşik oldu ve kayboldu, tıpkı anıların solup kaybolduğu gibi..."
"İnsanlar, dedi küçük prens, hızlı trenlere doluşuyorlar ama ne aradıklarını unutmuşlar. O yüzden kıpır kıpırlar ve dönüp duruyorlar..."
Ve ekledi :" Ne gereği var ki... "