Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Ve takdire şayan bir dili var. Okuyucuya Yaşamışcasına aynı duyguyu aktarabilmiş. Kitabın içinde geçen küçük hikayeler ise konudan koparmadan ama sanki o an farklı Bi kitabı eline almışsınız aynı anda iki kitap okuyorsunuz hissi veriyor.
Konuya gelecek olursak aslında verilmek istenen mesajı daha ilk sayfalarda anlıyorsunuz ama yinede kitabı bırakmak istemiyorsunuz ki bu da yazarın marifeti. Bilindik Bi hikayeyi kendi dilinde yorumlamış.
Fesleğenin babasıyla arasındaki bağ kıskanılmayacak gibi değil. Babasının her biri ders niteliğinde olan sohbetleri...
Kitap yaşanmış bir hikayemi ona dikkat etmedim ama okurken "Şimdi Konya ya gitsem sahaf sahaf dolaşsam da fesleğen in babasını bulsam bende sohbetinden yararlansam" düşüncesi hiç aklımdan çıkmadı doğrusu :)
Kitap hakkında olumsuz eleştirim ise sonu cok oldu bittiye getirilmiş. Yani Seyyah la Fesleğen in birden karşılaması evlenmek için görüşülmesi filan. Okuyucuda Fesleğenle beraber Seyyahı bekle. Tamam Seyyah geldi buldu Feslegeni ama yarım bitti gibi.
Sonu yarım olsada anlatım içtenlik güzeldi. Sonuc olarak:
Ne kadar insana beklemek ve sabretmek ağır gelsede saf Bi şekilde tertemiz beklersen eger kalbindeki niyetin de, beklemen kadar temizse Allah beklediğini veriyor. Zaten vermeyecek olsa o kadar bekletir mi hiç.
FesleğenHikmet Anıl Öztekin · Destek Yayınları · 202015.2k okunma