Klasik okumalarından korkanlara, uzun olduğunu sıkıcı olduğunu düşünenlere müjde işte size akıcı bir Tolstoy klasiği “Diriliş”
637 sayfa olması göz korkutmasına rağmen neredeyse yarısına kadar göz açıp kapayıncaya kadar okunuyor.
Romanımızın kahramanı Nehlüdov, varlıklı ve soylu bir aileye mensup prensimiz. Okul yıllarında halalarını ziyarete gittiğinde tanıştığı evin beslemesi ve hizmetçisi Maslova ile tanışıp safça bir aşka tutuluyor. Lakin birkaç yıl sonra tekrar halalarını ziyarete gittiğinde duygularına engel olamayıp Maslova ile birlikte oluyor ve bunun vicdan azabını yüreğinde hissetmesine rağmen zaman içinde unutup gidiyor. Derken kader ağlarını örüyor ve 10 yıl sonra Nehlüdov jüri üyesi olduğu mahkemede sanık sandalyesinde Maslova’yı görüyor ve olaylar böylece akıp gidiyor. Kişinin iç hesaplaşmaları, toplum içindeki sınıf farklılıkları, suçun farklı ve oldukça ilginç yorumları ile sizi bolca düşündürecek güzel bir eser. Sonunda Nehlüdovun manevi dirilişini açıkçası çok da insanca bulamadım, çünkü bazı suçların bedeli din ile tamamen ödenemez...
