Boş bir zihnin 64 karede hayat buluşunun hikayesi...
Kitap Stefan Zweig'ın daha önceki kitaplarında da kullandıgı; Atlas okyanusunda Buenos Aires'e yüzen bir gemide geçiyor.Kitap iki farklı hikâyeyi ortak bir öyküde toplar nitelikte,hatta belki de üç.Her hikaye çok ilgi çekici yer yer bazı absürtlüklere yer verilip okuyucunun dikkatini çekmeyi başarmış,özellikle anlatılan karakterle...
Kitap kurgu anlamında oldukça çarpıcı ve merakı üst seviyede tutar nitelikte.Anlatıcılağa gelince bu kısım Stefan Zweig'ın en iyi bildiği, belkide yazarlığını bu güzel yanına borçlu olduğu kısım,kahramanların ruh halleri,olaylara verdikleri tepkiler,akıllarından geçirdikleri düsünceler çok doğal ve inandırıcı.İnsan okurken şunu düşünmüyor değil "herhalde ben de bu duruma düşsem bu tepkiyi verirdim" bu düşünceyle kitabın çoğu yerinde baş başa kaldım.Bunların dışında kitaba bir eleştiri getirmek gerekirse bazı kısımlarında ruhsal betimlemeleri öylesine sık ve önceki betimlere benzer şekilde yapılıyorki bir an önce şu kısım bitse de hikayeye geri dönsem diyorsunuz,bu küçük pürüz(bana göre) dışında kitap harikaydı kesinlikle okunmalı.
SatrançStefan Zweig · Bilgi Yayınevi · 2016239,1bin okunma
Anlaşılan beynimiz ruh için rahatsız edici ve tehlikeli olabilecekleri kendiliğinden devre dışı bırakıp düzenleyen güçlere sahip, çünkü ne zaman dönüp hücremde geçen zamanı düşünmek istesem bir anda beynimin ışıkları sönüyordu.
Bir insan kendini ne kadar sınırlarsa o kadar sonsuzluğa yakındır;görünüşte dünyadan kopuk insanlar, o özel maddelerinde kendilerine akkarıncalar gibi dünyanın garip ve gayet eşsiz minyatürünü inşa ederler.