Ruh zenginleştiren kitaplardan biridir. romantik bir aydının Anadolu köylüsünün katı realizmine karşı duruşudur. bu cahil bırakılmış çetin şartlarda yaşayan halk yavaşça vahşileşmiş ve köye gelen Ahmet Cemilin bir yaban olarak türk edebiyatına kazandırılmasına vesile olmuşlardır. kitap Ahmet Cemilin günlük diyebileceğimiz defteridir bu yüzden oldukça samimi bir dili ve akıcılığı vardır. ayrıca ana karakter olaylara çok realist bakmadığı için yani bir şeye bu bir şey değilde bu çok güzel bir şey veya çok kötü bir şey diyebildiği için de çok samimi bir üslupla yazılmıştır. gerçekten ana karakterin içinde bulunduğu durumlardan ve şahit olduğu şeylerden dolayı cahilliğin ve ilkelliğin insana neler yaptırabileceğini görüyoruz. tabi bu ifadelerden Anadolu köylüsüne hakaret ettiğimi düşünenler olabilir ama bu bir hakaret değil kitabın ana temasını açma ve iyice anlatma çabasıdır. ancak en kötüsü kitabın sonudur. bu kötülük yazından kaynaklı bir kötülük değil tabi. Bu kötülük da doğrusu üzücü olay Ahmet Cemilin de artık onlara yani hiç olmak istemediği realist ancak sadece realist insanlardan birine dönüşmesidir. burada yazıp kimsenin keyfini kaçıramam ama bunun sebebini anlamak için kitapta konu olan son olaylarda ana karakterin davranışlarını basitçe düşünmeniz yeterlidir. bu oldukça vurucu ve üzücüdür. ama olmuştur olacaktır olmalıdır. ayrıca değinmediğim Anadoludaki isyanlara karşı köylü halkının tepkisi de var ki o da iyi işlenen artılardan biridir.
Mutlaka Okuyun