Kitap
Kimi, kitabın deryasına dalar; kimi, kitapla sohbet eder. Kimi, hoca beller kitabı; kimi, dost diye ünler. Kimi, vefalıdır; kimi, nazlıdır. Kimi, gecelerini aydınlatır kitabın şavkında; kimi, seher vakti buluşur cananıyla.
Sayfa 8
“ Sık sık gençliğin edebiyata ilgi duymadığından şikayet edilir. Bu yanlış değil. Günümüz gençliği, bütün dünyada yavaş yavaş eğitimin kültürel ve kitapla ilintili bölümüne ilgisini kaybediyor. Hiç okumayan, tek bir kitap bile açmamış çok insan tanıyorum.”
Sayfa 75 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Sinan, “Yani hayattan bekleşey ben miydim?” diye sordu. “Söylemiştim, benim basit ve sıradan isteklerim var. Mesela birlikte kitap okuyup sonra okuduğumuz kitapla ilgili sohbet etmek bana yeter. Hayatımızdaki en büyük aksiyon da, kitap karakterleri hakkında tartışmak olmalı.”
Sayfa 402Kitabı okudu
Kimi, kitabın deryasına dalar, kimi, kitapla sohbet eder. Kimi, hoca beller kitabı; Kimi, dost diye ünler. Kimi, vefalıdır; Kimi, nazlıdır. Kimi, gecelerini aydınlatır kitabın şavkında; Kimi, seher vakti buluşur cananıyla.
Nazlı ise her fırsatta okurdu. Genellikle kendine yarattığı işlerle ve herkesin hayatını programlamakla meşgul olduğundan, bu kadar çok şeyi okumaya nasıl vakit ayırdığını anlamaya çalıştı. Birlikte yaptıkları uzun yolculuklara mutlaka bir kitapla gelir, saatler süren uçuşların tamamında Ömer ile sohbet etmek yerine elindekine gömülürdü. Son yaptıkları Uzakdoğu seyahatinde Ömer uçakta neredeyse arıza çıkartacaktı. O gün kendini yol boyu çok yalnız hissetmişti. Muhtemelen kafayı yemiş bir Amerikalı'nın sözde Tanrı'yla yazışmalarını yanı başında çıt çıkartmadan soluksuz okumuş. kitabı elindeki kırmızı kalemle karalama tahtasına döndürmüş, ara ara kaşıyla, gözüyle satırlarla konuşmuştu. Hafızası onu yine yanıltmıyorsa, en çok reenkarnasyon bölümünden etkilenmişti. Zaman zaman kafasını kaldırıp sonu gelmez cümlelerden oluşan pasajları Ömer'e okuduysa da, o bu manasız konudan hiçbir şey anlamamış. sonunda sıkıntıdan vurup kafayı uyumuştu.
Heyet-i Temsiliye, Ziraat Mektebine yerleştikten sonra, Beşinci Ordu erkânı ile birlikte bütün vilâyetlerle temasa geçildi. Kongrelerde verilen kararlar neticesi, her vilâyetten gelecek beş murahhasla, İstanbul'daki Meclis-i Meb'usan âzâlarının "Türki ye Büyük Millet Meclisi" adıyla bir hükümet kurmalarına karar verildi. Bu
Sayfa 71 - Kitabevi Yayınları, 10. Baskı: İstanbul 2021Kitabı okuyacak
Reklam
31 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.