.... 1908 Devrimi: Özgürlük, eşitlik, kardeşlik ve adalet 23 Aralık 1876, Haliç Tersanesi’ndeki Bahriye Nezareti’nde İngiltere, Fransa, İtalya, Avusturya-Macaristan, Almanya, Rusya ve Osmanlı heyetleri toplantı hâlindedir. Konu, Osmanlı’nın Balkan toprakları ve büyük devletlerin bu topraklar üzerindeki çıkarlarıydı. Batılı devletler ile Rusya
İnsanca yaşantımızı sürdürmeye çalışıyoruz. Nietzsche'den, Schopenhauer'den falan bahsediyoruz. Kimimiz kitaplar, şiirler, şarkılar üretirken kimimiz bilim, teknoloji üretiyor. Zihnin kıvrımlarıyla evrenin boşluklarında süzüldüğümüz sıralarda bir haber geliyor: 14 gencimiz şehit oldu! Bütün algımız ve odağımız dağılıyor. Bir kedinin bile acı çekmesine dayanamayan Türk Halkı, terörist denen insan artıklarının acı çekmesini izleyerek yüreğini söndürmeye çalışıyor. Mantık, yerini patlayan duygulara; kardeşlik yerini nefrete bırakıyor. Ülkenin ürettiği kaynaklar, bazı devletlerin maşa olarak kullandığı aptal homo-sapienslerin üzerine ateş olarak yağıyor. Irk, dil, din, mezhep ayrımı boy gösteriyor. Doğduğumdan beri sürekli sorarım, neden bir dilin, bayrağın, marşın etrafında toplanan bir avuç insancık olmayı beceremeyiz? Üstelik bu köpeklerin tasmasını tutanlar bile bunu becerebilmişken? Nazım'ın söylediği; bir ağaç gibi tek ve hür olamayıp, bir orman gibi kardeş olamayız hiçbir zaman? Bütün ayrımların üzerinde, insan olmayı neden en kutsal görev addetmeyiz? Tam da bir rampayı tırmanmışken, tam da ışığı birazcık görüvermişken, tam da barış içinde bilim, sanat üretirken neden kavgaya tutuşuruz bir anda? Tanpınar'ın dediği gibi ''Türkiye evlatlarına kendisinden başka bir şeyle meşgul olmak imkânını vermiyor.'' mu yoksa? Ya da Sabahattin Ali'nin bahsettiği, içimizdeki şeytana mı yenilip duruyoruz hep?
Reklam
İçimden kızardım bazen prensesime
Seni sevmiyor, seviyor olsa tutardı ellerinden diye dolardı gözlerim. Bir tutsaydı ellerimden herşeyi yapardım nazlı meleğim için.. Bir hayat mı feda edilecek saçının tek teline.. Kendimi diri diri yakmak dahil herşeyi severek yapardım.. Çalışmak mı? Ortaokul çağlarımdan bu yana hayıflanmadan insan üstü bir gayret ve tükenmez bir enerjiyle
Atatürk
_Bir gün ressamlar Türk'ün simasını kaybederlerse, yıldırımı alıp yapıversinler. Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir. Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne en aşağı 7 bin senelik bir Türk beşiğidir. Bu beşik tabiatın
Birey neden huzursuz ? Aile ortamında, işyerinde, sokakta neden mutsuz? Mutlu olmanın nedenlerini ararken neden mutsuz? Hakkı olmayan şeyleri istemede, başkalarının hakkını gasp etmede neden çok istekli? Bencil duyguları yüreğinde sarmal olan insan başkalarını düşünme özelliğini ne zaman elde edecek? Trafikte başkalarının yoluna çıkan, yol
Hayatınızı güzelleştirmek, güzel bir Mü'min ve Müslüman olmak için size günlük hayatta rehber olacak başucu bilgiler, 22 adımda ibadet kılavuzu... Büyüklerimiz buyurdular, biz de duyuruyoruz: Günlük hayatında Kur’ân-ı Kerim’e münasip bir zaman ayır. Onu metin ve meal olarak oku ve anlamaya çalış. Okumak anlamak, anlamakta yaşamak
43 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.