Beyza...
Beyza...
@kitaplara_meftunn
️Insanın kırk yaşına kadar yaşadıkları bir kitap,
kırk yaşından sonra yaşadıkları o kitabın eleştirisidir.
️
İlahiyat / Sosyoloji
Lisans
265 reader point
Joined on July 2018
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
KUDÜS BIR DAVADIR!
Es- Selâm,
Bu kitap Kudüs davası ve bilincinin oluşması noktasında etken eserlerden birisidir. Hepimiz biliyoruz ki Kudüs her müslümanın gerçekten ortak davasıdır. Çünkü kanayan yaramızdır. Ve ilk kıblemiz olması hasebiyle büyük öneme sahiptir.
Üstad bu eserinde Yahudi Siyonistlerin Kudüs üzerindeki kötü emellerinden bahsetmiş. Ama aynı zamanda da dünya tarihi boyunca Yahudilerin nasıl azgın ve geçimsiz bir millet olduklarını kaynakları ile açıklamış. Biz müslümanların bu üzücü tablo karşısındaki tutumunu da es geçmemiş üstad. Ne geçmişte ne de şimdi Filistin topraklarında hiç bir hakki olmayan Yahudilerin hak iddia etmeleri karşısında bizim itiraz edemeyişimizi veya fiili tepki gösteremeyişimizi ele almış. Aslında biz müslümanlar bir buçuk milyar insan bir olabilmeyi başarabilsek değil yahudisi dünyaya meydan okuruz. Lakin Yahudi dediğimiz millet planlı hareket eder. Hem de uzun vadeli plan. 100 küsür yıl önce nasıl ki devlet olarak var olmalarına engel olan ulu Hakan Abdülhamit hanı indirdilerse bugün de ümmet birliğini ortadan kaldıracak her türlü icraatı ortaya koymaktadırlar. Ve maalesef başarılı da oluyorlar. Ama şimdilik. Çünkü planların en hayırlısını Allah yapar. Fakat biz müslümanlara da çok iş düşmekte. Bunun için en temel gaye şuur sahibi olmakta...
Selâm ile
Es - Selâm,
Çok eskiden okuyup içeriğini hatırlayamadığım bu kitabı yeniden elime aldım. Dünya klasikleri arasına girip yerini almak bu kitabın hakkıymış gerçekten. Tolstoy zaten merak ettiğim bir yazardı. Bu kitabı en temelinde insanlığı, iyiliği, sevgiyi, merhameti anlatan altı öyküden oluşuyor. Ve insana gerçekten kendisine "insan neyle yaşar?" Sorusunu sorduruyor. Özellikle içinde insanın gözünün doyumsuz olduğunu anlatan 'İnsana ne kadar toprak gerek?' Öyküsü beni etkiledi. Yaşadığımız, içinde bulunduğumuz toplumu daha çok yansıtan durumlardan birisini işlemiş bir öyküydü. Elindekinin hep daha fazlasını isteyen insan modelini çok güzel anlatmış. Bunun dışında Tanrı inancı yoğun olan birisi olduğu kanaati verdiriyor Tolstoy kendisini. Okumanızı tavsiye ederim diye bir klişe cümle kurmayı yediremedim şuan kendime. Çünkü zaten çoğu kişi okumuştur.
Es-Selam,
Yine müthiş bir eser.
Öncellikle İbrahim Kalın siyasi kariyerinin ötesinde tarihçi kimliğiyle öne çıkan bir şahsiyettir. Özellikle İslam Tarihi,Batı Tarihi ve dinler tarihi alanında yetkin ve sıra dışı fikirleri var. Bu eseri de küçük ansiklopedi özeti gibiydi benim için. İslâm ve Batı kavramlarını yan yana getiren İbrahim Kalın olduğundan farklı bir yorum da katmış. Tarih boyunca İslam medeniyeti ve Batı dediğimiz Avrupa medeniyetinin birbirininden uzak oldukları kadar bir o kadar da yakınlıklarını dile getirmiş. Birbirlerinden kopuk alakasız olan iki medeniyetin aslında birbirleriyle iç içe olduğunu anlatmış desem umarım mübalağa etmiş olmam. Çünkü toplumsal olarak kesiştikleri noktaları ele almış. Kâh siyasi kâh sanat kâh edebiyat veyahut bilimsel alanda hep bir ortak noktada buluşmuş ve birbiriyle alışveriş halinde olmuştur bu iki medeniyet. Ama bu kopuklugun aslında manevi kopukluk olduğunu anlamaktayım. Ya da insanoğlunun veya daha çok Batılıların fıtratı inkar ile asla ((kökene) dönmelerine direnmelerinin sonucu olarak görmekteyim. Çünkü insanlık tarihî boyunca hâk olanı hep inkar edip kendi uydurdukları ve hakikat sandıklarına inanmaları yüzünden şuan ideolojik anlamda çatışmalar yaşanmakta. Batı kavramı ilk olarak sadece coğrafya iken bugün karşılık olarak bir sürü kelime eklenebilir. Kitap bu süreci de ele almış. Fikir açısından müthiş geliştirici ve ufuk acıcı. Tavsiyemdir. Kalem ve not defteri ile okunacak bir kitap ..
Reader Follow Recommendations
Müthiş bir İmam Gazali eseri.
İmam Gazali bilindiği üzere sıkıntılı bir dönemde yaşamış bir alim veya mutasavvuf. Felsefe'nin İslam dünyasına girmesiyle ucu bucağı olmayan konuların sorgulanmaya başlanması, itikadi bozukluklar ve mezhepler arası kavgaların çıkması; halkın inancında oldukça olumsuz etkiler meydana getiriyor. İmam Gazali eserlerini böylesine sıkıntılı bir zaman diliminde kaleme alıyor. Bu yüzden olsa gerek, eserleri günümüz İslam Dünyasında bir kat daha değer kazanıyor. Bu eseri de o kıymetli eserlerinden birisi.
Kin, nefret, şehvet, öfke, dedikodu, gibi kalbi hastalıklara değinen Gazali, şeytanın hilelerini anlattıktan sonra bu gibi sıkıntılı hallerden kurtulmanın reçetesini de veriyor. İmam Gazali bu eserde kalbe giden iyi ve kötü bütün yolları belki de deşifre ediyor diyebiliriz. Hiç İmam Gazali okumayan birisinin bile rahatlıkla okuyabileceği sade dilde anlaşılır bir eser. Tavsiyemdir.
Üç yıl önce okuyup şimdi tekrar gözden geçirdiğim bir kitap.
Bir müslüman olarak aslında ne kadar şuursuz olduğumuz gerçeği aslında çok bariz. Evet şuur diyorum çünkü müslümanlık deyince sadece kelime-i şehadet getirmek olarak anlıyoruz. Sadece dil ile ikrar ediyoruz. Oysa ki kalp ile tasdik edip bunu da hayatımıza yansıttığımız zaman tam anlamıyla müslüman oluruz. Ama neden farkında değiliz. Neden bu kadar gayriihtiyari bir şekilde hayatın akışına kapılıyoruz. Neden ipin ucunu bırakıyoruz. Neden tutamıyoruz...??
"Namaz ne bir alışkanlık ,ne de üstümüzden atmamız gereken bir agırlıktır... O bir anma ,arınma ve adanma ameliyesidir... Diger bir anlamıyla da kendinle yüzleşme ve Rabbinle sözlesme girişimidir..." diyor sevgili Ramazan KAYAN hoca. Peki biz hangi şuurla kılıyoruz. Ya da kılmıyoruz? Aslında yeniden ayağa kalkmanın bir yerlerden başlamanın metodudur namaz. Hem dünün, hem bugünün, hem de yarının telafisidir. Ve yine ekliyor Ramazan Hoca "Namaz insanı inşa eder." Yeniden diriliş için Allah bizleri selametinden, huzurundan, rahmetinden, sevgisinden ve bereketinden mahrum etmesin. (Amiiiin) Dua ile... ⚘
