Mehmet

Mehmet
@kitapseverizmir
282 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
İngiliz yazar Matt Haig'in 2020'de yayınlanan fantastik bir romanıyla birlikteyiz. Hayatındaki seçimlerinden memnun olmayan Nora, yanlış kararlar vermesinden dolayı hem çevresini hem de kendisini mutsuz ettiğini ve suçluluk psikolojisinin etkisiyle sevilmediğini düşünür, birikmiş pişmanlıkların ağır yüküyle intihar etmeye karar verir. Ve yapar da... İntihar sonrası kendini yaşam ile ölüm arasında "Geceyarısı Kütüphanesi" denen fantastik bir mekanda bulan Nora, okulundakiyle benzerlikler taşıyan bu kütüphaneyi ve içindeki görevli kadını anımsar. Nora, geçmişte farklı kararlar vermesi halinde nasıl bir hayatı olacağına dair fikirler veren pişmanlık kitaplarından birini seçtiği anda kendini o yaşamın içinde bulur. Yani aslında kendinin en iyi versiyonunu bulabilmek maksadıyla, paralel evrenlerdeki farklı hayat kombinasyonlarını yarı bilinçli haliyle deneyerek ve geçmiş yaşamlarını kıyaslayarak gerçekten en çok istediği yaşamı seçme şansı verilmiştir Nora'ya... Farklı farklı birçok hayatı deneyimledikten sonra, en sonunda nasıl bir hayat seçtiğini merak edenlere keyifli okumalar diliyorum.
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202156,2bin okunma
Reklam
152 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 saatte okudu
Moliere, (1622-1673) daha önce okuduğum 3 eseriyle hiciv, kinaye, tariz (iğneleme) ve komedi sanatını kullanışıyla beni çok etkilemiş ve okurken eğlendirmişti. Bu kez yazarın "Hastalık Hastası" isimli eseriyleyiz. Yazar, 1673 yılında bu oyun oynanırken sahnede fenalaşır (verem hastasıdır) ancak hasta hasta rolünü tamamlar. Kaderin cilvesine bak ki; sağlık çalışanlarını ve doktorları aşırı derecede düzenbazlıkla suçlayan kurgusu nedeniyle hiçbir doktor kendisine bakmak istemez ve evine gittiğinde ikinci kez fenalaşarak ölür. Baş karakterimiz Argan, orta yaşlı, saf, bencil, menfaatperest, varlıklı ve güzel bir kız sahibi hastalık hastası bir adamdır. Sağlıklı olmasına rağmen kendisini suistimal eden eczacısı ve doktoru tarafından hasta olduğuna ve sürekli çeşitli ilaçlar, hacamat ve lavman reçetesine ihtiyacı olacağına inandırılarak sömürülür. Tabi bencil karakterimiz Argan, yaşamasını doktorunun varlığına muhtaç olarak gördüğünden, kızını, doktorunun yine doktor olacak oğlu ile evlendirme kararı alır ancak kızının fikrini önemsemez. Kızı ise esaslı bir delikanlıya deli gibi aşıktır ve evin hizmetçisi bu durumun farkındadır. Bu arada Argan'ın parasını sömüren bir de ikinci eşi vardır ve ölmesini istediğinden hep suyuna gider iyi eş rolu yapar. Argan'ın kardeşi her şeyi fark eder ve hizmetçi ile birlikte bir oyun çevirir. Bakalım oyunun sonunda Argan ve kızını nasıl bir son bekliyor. Keyifli okumalar...
Hastalık Hastası
Hastalık HastasıMolière · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20216,2bin okunma
125 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Evlenme çağında iki güzel kız sahibi zengin bir adam olan Baptista'nın büyük kızı Catherina, hırçın, sivri dilli, dik kafalı, dediğim dedik, inatçı, çekilmez ve umursamaz bir karaktere sahipken, küçük kızı Bianca ise tam tersi görgülü, kibar, uysal, itaatkar ve anlayışlıdır. Baptista kızlarını evlendirmek ister istemesine ancak öncelikle büyük kızın evlenmesini şart koşar, (çünkü o dönemde büyük kız evlenmeden küçüğü evlenirse, büyük kızın düğünde çıplak ayakla dans ettirilmesi töre gereğidir) fakat aksilik bu ya talipler hep küçük kıza gelmektedir. Bianca taliplilere büyük kızı evlendirmeden küçüğünü evlendirmeyeceğini söyler, talipliler başlarlar hırçın kıza bir talip aramaya... Taliplilerden biri Verona'dan yeni gelen dostuna durumu açar ve Catherina'nin tüm olumsuzluklarına rağmen ona talip olur. Hırçın kızın yeni talibi Petrucio, onu yola getireceğini ve eğitebileceğini düşünürek onunla evlenir. Özgüven sahibi Petrucio, Catherina'ya yumuşak huyla ve anlayışla yaklaşarak onu aç bırakır, cezalandırır ve türlü oyunlar oynar. Acaba Catherina sonunda yola gelecek mi? Merak edenleri keyifle okumaya davet ediyorum. Not: William Shakespeare eserlerine başlamak için uygun olmadığını düşünüyorum, Othello, Venedik Taciri ya da Romeo ve Juliet ile başlanabilir. Sinema Uyarlaması: "10 Things I hate about you" adıyla 1999'da sinemaya uyarlanmıştır.
Hırçın Kız
Hırçın KızWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20124,245 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
104 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
Tam adı Pedro Calderon De La Barca (1600-1681) olan İspanyol yazar, şair, asker ve din adamı, İspanyol edebiyatının altın çağına barok tiyatroyu getiren şahıs olarak bilinmektedir. Din adamı vasfından olsa gerek 200'den fazla yazdığı tiyatro oyunlarında din ve onur temalarıyla tanınmıştır. Kendisini tanıdığım bu eseriyle yeniden birlikteyiz. Gökyüzüne bakarak geleceğe dair ilham alan bir kralın, gelecekte oğlunun kötü bir kral olacağına dair ilhamı ve bu ilhamdan doğacak kaderi değiştirmek için doğduğundan beri oğlunu zindana kapattığını öğrenerek başlıyoruz esere. Sonra bir gün kehaneti denemek ister, ancak ilham doğru çıkarsa bu hatasını geri alabilmek için oğlunu uyuştururak prens olarak oturtur kral koltuğuna ki; zindana dönerse yaşadıklarını rüya zannetsin. Daha ilk günden zalim, diktatör ve zorba bir kralla yüzleşir. Ve gökyüzünden aldığı ilhama inanarak tekrar zindana atar oğlunu. Oğul, ilk başta rüya zanneder yaşadıklarını ancak kendine ikinci bir şans verileceğini düşünür ve zamanla konumunun ve gücünün farkına vararak, kehanete de meydan okuyarak, kendi iradesiyle oturur tahta. Acaba bu kez nasıl hükmedecektir genç kral? Kader, özgür irade, iyilik, aşk, kin, öfke ve doğruluk gibi kavramların işlendiği eserden, hayata dair sorgulamaların içinde hissettiğiniz soft bir felsefi tat da alabilirsiniz. Keyifli okumalar...
Hayat Bir Rüyadır
Hayat Bir RüyadırCalderon de la Barca · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2011586 okunma
56 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
1940 doğumlu Fransız uyruklu Edebiyat Profesörü ve 2022 nobel ödülü sahibi Annie Ernaux'in çok popüler olan eseriyle birlikteyiz. Kendisiyle tanışma kitabım olan eseri, toplumsal ahlak normlarını bir kenara bırakmadan okuduğunuzda eleştirilecek çok fazla yanının olduğunu en başta söylemek istiyorum. Çünkü eserde bir kadının evli bir adama saplantılı ve tutkulu bir aşkı sansürsüz ve cesurca konu edilmiş. Anlatıcı kadının yaşantısını, çok sade, rahat ve sıradan normal olaylar gibi anlatıyor oluşu kimilerini çokça kızdırabilir ve bu kadar da olmaz artık dedirtebilir. Aslında aynı nitelikte eserler erkek yazarlar tarafından defalarca yazılmıştır, bu eserde anormal görülen ve kabullenmesi bazı okurlarca zor olan, böyle bir eserin bir kadın tarafından ve 1. tekil şahıs ile yazılmış olması sanıyorum... Saplantılı ve tutkulu aşık, adeta yaşam sebebi olan fazla tanımadığı ve işiyle oldukça meşgul evli adamı düşünmeksiniz bir an bile geçiremiyor neredeyse. Onun aramasını beklerken saatler öncesinden telefonunu beklerkenki psikolojisini, aşığı için yaptığı alışverişleri ya da delice kıskançlığını okuyoruz... Şahsiyetini, benliğini kaybedecek kadar kendini aşık hissetmesi belki de A'dan beklediği ilgiyi ve karşılığı bulamıyor oluşundandır diye düşünmeden edemedim. Sonuç olarak okunmasa ne kaybedilir? Sorusuna bir cevap bulamadığım ve okura herhangi bir faydasının olacağını düşünmediğim eserlerden diyebilirim. Okumak isteyenlere keyifli okumalar diliyorum.
Yalın Tutku
Yalın TutkuAnnie Ernaux · Can Yayınları · 20224,049 okunma
Reklam
Reklam
135 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.