“Daha çok anlat,” dedim.
“Hoşuna gidiyor mu?”
“Çok. Elimden gelse, seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum.”
“Bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?”
“Gider gibi yaparız.”
-Portuga!
"Hımm…"
-Hep senin yanında olmak isterdim, biliyor musun?
“Neden?”
-Çünkü dünyanın en iyi insanısın. Senin yanındayken beni kimse azarlamıyor ve ‘günışığının yüreğimi mutlulukla doldurduğunu’ hissediyorum.