Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kitapster

Hayatta kalıyor ve bütün olmayışlarla, isimsiz bekleyişlerle, zamanı bozuk para gibi harcayarak tüketişlerle, bir kum saati gibi tükenişlerle cezalandırılıyor. O kerevette öylece otururken, her dirinin ölümü beklemekle görevlendirildiğini anlıyor.
Sayfa 182Kitabı okudu
Reklam
Yalnız herhangi birabaşlangıç kabul edildikten sonra ondan ve sonraki insanlığın geçirdiği safhalarda her ne görürseniz "kadın"ın eseridir.
Arkadaşlar, başında taç taşıyan insanlar, tahtında oturmak sevdasını duymuş olan insanlar, şüphe yok ki hakim olduğu memleketin mamur olduğunu ister. Ve o memleketin çok zengin olmasını ister; çünkü servet ne kadar çok olursa kendi tacına ve kendi tahtına o kadar çok mücevherler ilave edecek kaynağa sahip olur. Yalnız bunun için bir şart ortaya koyar, o da her halde o tahtında oturacaktır ve o tacını başında tutacaktır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
senin de bir yok edici olmadığın, bir yok edici olmak zorunda kalmadığın hiçbir an yoktur; en küçük gezintin binlerce zavallı solucanın yaşamına mal olur, attığın tek bir adım, karıncaların inşaatlarını sarsıp ezer ve küçük dünyalarını berbat bir mezara çevirir.
Ah, yüreğim dolup taşmıştı ve birbirimizi anlamadan ayrıldık; zaten bu dünyada kimse kimseyi öyle kolay kolay anlayamıyor ki!
Reklam
Sonuçta dünyanın bütün işleri aşağılıktır; başkalarının sözüyle, hiçbir tutkusu ya da bir gereksinimi olmaksızın, para, şan şeref ya da bilmem ne uğruna didinen biri her zaman bir budaladır.
Bizim en mutlu olduğumuz anlar, Tanrı'nın bizi sevimli bir deliliğin içine sürüklediği anlardır
Yerinde duramayan bir gezgin bile sonunda vatanını özler ve kulübesinde, eşinin koynunda, çocuklarının arasında, hepsine ekmek bulma uğraşısında dünyanın enginlerinde boşuna aradığı sevinci bulur.
Ama kendinden hoşnut olan başka insanlar da vardır: Alçakça işlerini, hatta sözde tutkularını, görkemli başlıklar altında sunup bunları insanlığı esenliğe kavuşturacak dev tasarılar olarak bütün insan soyunun borç hanesine yazanlar da mutludur.
İnsan yaşamının yalnızca bir düş olduğunu başkaları da daha önce düşünmüştür; bu duygu benim de peşimi bırakmıyor.
Reklam
dünyadaki karışıklıklara yol açan şeyin, kurnazlık ve kötü niyetten öte, belki de yanlış anlamalar ve atalet olduğunu bir kez daha saptadım. En azından ilk ikisine daha az rastlanıyor.
Eğer insanlar -niçin böyle yaratılmış olduklarını Tanrı bilir- imgelemleriyle geçmişteki kederin anılarını çağrıştırmak uğruna bu denli çaba gösterecekleri yerde, kayıtsız bir şimdi'ye katlansalardı, çektikleri acı daha az olurdu.
Saçmalıyordu, yalnızlığın sayılarla alakası yoktu. Belki tek başına değildi ama yapayalnızdı, bunu biliyordu.
Sayfa 100Kitabı okudu
Bir öykünün içinde olsaydı, hikâyenin tam bu noktada bitmesini çok isterdi Selim. Fakat öyle olmadı. İki saat içinde salondaki illüzyon sona erdi; çünkü mutlu son diye bir şey yoktu, uzun vadede bütün hikayeler mutsuz biterdi.
Çünkü öyle güzel bir kafaydı ki çocukluk mereti, bugüne kadar ne içtiysem, ne denediysem, hiçbiri beni tekrar oraya götüremedi. Nasıl götürsün? Tanıdığımız herkesin hayatta olduğu, ölümsüz yıllardı o zamanlar. Herkes çivi gibi, dipdiri ayaktaydı. Teyze, amca dediğimiz insanlar dahi en fazla bizim şimdiki yaşımızdaydı. İnanmıyorsan git bak, bütün o teyzeler hala en vatkalı, en permalı halleriyle oradadırlar.
52 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.