Kendimizi başkalarıyla kıyaslamak, başkalarına benzemeye veya onları kendimize benzetmeye çalışmak yerine, kendi kaderimizi sevmeye çalışmalıyız."
Emil'im ne yapmak isterse istesin kendi gücünü aşmama gerektiğini bilir; çünkü o, sınırlarını zorladı zaman ne tür sıkıntılar yaşadığını deneyerek öğrenmiştir. Gayesine uygun olan araç ve gereçleri seçer ve başarısından emin olmadan pek nadir harekete geçer. O, açık gözlü ve muhakemeli olacak, etrafına aptalca sorular sormayacak, hakkında bilgi sahibi olmayı istediği nesneleri önce kendisi inceleyecek, yorulacak ve daha sonra büyüklere soru yöneltecektir. Kendisini kolaycılığa alıştır- madığı için de zorluklarla karşılaştığında diğer çocuklara nazaran daha az telaşlanacak ve sorunlar karşısında daha kolay çözümler bulacaktır. Eğer, Emil'i diğer çocuklarla kıyaslamak istiyorsanız onu arkadaşlarının arasına salıverin. Böylece onun daha iyi gelişmiş olduğunu ve yaşına uygun olan olgunluğu kazandığını görmüş olursunuz. Binbir nazla büyütülen çocukların hiçbiri onun kadar becerikli ve kuvvetli değildir.
Sayfa 143Kitabı okudu
Reklam
Ataolbehramoğlu|
Öğrendim ki... Kimseyi sizi sevmeye zorlayamazsınız. Kendinizi sevilecek insan yapabilirsiniz, Gerisini karşı tarafa bırakırsınız. Öğrendim ki... Güveni geliştirmek yıllar alıyor, Yıkmak bir dakika.
"Yalanlamak ve reddetmek için okuma. İnanmak ve her şeyi kabul etmek için de okuma. Sadece konuşmak ve nutuk çekmek için de okuma. Tartmak, kıyaslamak ve düşünmek için oku." Francis Bacon
Edebiyatta her şey başka hayatları kendimizle kıyaslamak üzerine kurulu.
Sayfa 101 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
kendinizi kıyaslamak zorunda olduğunuz tek kişi geçmişteki sizsiniz.
Reklam
Fiiliyatımızın kaynağı, kendimizi zamanın merkezi,nedeni ve sonucu zannetmeye bilinçsizce meyilli olmamızdadır.Reflekslerimiz ve gururumuz, teşkil ettiğimiz et ve bilinç parçasını bir gezegene dönüştürür. Eğer dünyadaki konumumuzu doğru olarak anlayabilseydik; eğer kıyaslamak, yaşamak'tan ayrılmaz olsaydı, mevcudiyetimizin ufaklığının açığa çıkması bizi ezerdi. Ama yaşamak, kendi boyutlarına karşı körleşmektir.
"Hayatı herhangi bir şeyle kıyaslamak istersek onu saatte yüz kilometre hızla metronun içinde savrulmaya benzetebiliriz - öbür uca vardığımızda saçlarımızda tek bir toka bile kalmaz. Postanede mektup kutusunun deliğinden içeri atılan ambalajlı paketler gibi tepetaklak düşeriz çirişotu tarlalarına. Yarış atlarının kuyrukları gibi geriye savrulur saçlarımız. Evet, bu, hayatın hızını ifade ediyor sanırım, sürekli boşa harcananları ve onarılanları, bütün bunlar öylesine sıradan, öylesine gelişigüzel ki..."
Kadın cinselliğe, gerçekleşmesi gereken bir performans gözüyle bakmaz. Hatta çoğu zaman aklına bile gelmez bu. Cinsellikte bile hâlâ duygusal meselelerin peşindedir. Partnerini bir başka erkekle kıyaslamak değil, ilişki içinde onu mutlu edebildiği anlarla kıyaslama peşindedir. Bu bazen sıcacık bir el tutuşu olur, bazen omzuna yaslanma, bazen başını okşama, bazen de, "Ben her şeye rağmen yanındayım," diyebilme. Cinsellik her şeyi kapsayan bir eylemdir sonuçta kadın için.
Sayfa 108Kitabı okudu
Kişilik içi çatışmaları insan ilişkilerindeki çatışmalarla kıyasla­mak, basit bir benzetmeden öte bir anlam taşır. Diğer insanlarla çatışmalarımız, çoğu kez kendi benliğimizin içindeki çatışmaların dışa yansıtılmasıdır. Karısıyla kavga eden bir adam gerçekte ken­di animasıyla savaşmaktadır. Namus konusunda bağnaz tutum­lar geliştiren biri, kendi gölgesinin ahlak dışı eğilimlerine karşı çıkmaktadır.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.