— Neden kendimizi, beynimizi, etrafımızı ve şeyleri birbirinden ayırıyor, topluyor, parçalıyor ve sonra “bu mu daha iyi yoksa şu mu daha kötü?” diye konuşuyoruz. Neden her şeyi; hayatı, zamanı, insanı ve insanlığı, aşkı, mutluluğu, derd û kederi ve hürriyeti birbirinden ayırıyor, paramparça ve kıyaslamak en büyük kötülüğü yapıyoruz kendimize. Sınırlar, şartlar, zorunluluklar bizi bizden, insandan ve insanlıktan uzaklaştırıyor.
Sayfa 16 - İthakiKitabı yarım bıraktı
Sen benim için.. Nasıl söylesem.. Seni herhangi bir şeyle kıyaslamak ne kadar da abes. Sen benim her şeyimdin. Hayatta anlamlı olan ne varsa oydun. Her şey seninle ilintili olduğu zaman anlamlı geliyordu. Benim hayatımdaki tek ölçüttün sen.
Bilinmeyen KadınKitabı okudu
Reklam
Milletimizin ekonomik sıkıntı içinde olduğu doğrudur. Ama burda eleştirilmesi gereken yanlış ekonomi politikalarıdır. TOGG ile ekonomik sorunları kıyaslamak hem vicdani, hem de siyasi açıdan doğru değildir. Ülke yararına yapılan her hizmet takdir edilmeli ve desteklenmelidir.
"Eğer dünyadaki konumumuzu doğru olarak anlayabilseydik: eğer 'kıyaslamak', 'yaşamak'tan ayrılmaz olsaydı, mevcudiyetimizin ufaklığının açığa çıkması bizi ezerdi. Ama yaşamak, kendi boyutlarına karşı körleşmektir."
Sayfa 10 - Metis Yayınları, 3.Basım-Ağustos 2012 Fransızca Aslından Çeviren: Haldun BayrıKitabı okudu
«İngiliz Antropolog Geoffrey Gorer (1966), İturi er­keklerinin "erkeklikleri" ile ilgili metafizik kavramları destekletmek ve aralarında kıyaslamak yapmak zorunda olmadıklarını, görünüşe bakılırsa, bu yüzden eşcinselli­ğe rastlanmadığını gözlemiş. Oysa Batı kültüründe eş­cinsellik son derece yaygındır: Her erkek eşcinsel olduğu endişesine kapılır, kendine sürekli aksini kanıtlamak zo­rundadır. Erkeklik kavramı şefkat duygularını yasakla­dığından, erkek kendini bunlara duyduğu özlemden kurtarmalıdır. Bu duygularını başka bir insanın üzerine aktarmak suretiyle, reddetmeyi ve hatta o insanda gör­düğü bu duygulara karşı savaşmayı başarabilir. Böylece bu metafiziksel kavramlar hayatımızı, ilişki­lerimizi, şiddet eğilimlerimizi ve sonunda da yok olu­şumuzu belirlemektedir. Bu kaçınılmazdır, çünkü ger­çek bir insana giden yolların tahrip edilmesiyle ortaya çıkan çaresizlik öfke üretir. Kaynağını anlayamadığı­mız bu öfke ya kendimize yöneliktir, ya da üzerinde kendi yansımamızı gördüğümüz karşımızdaki insana.»
Sayfa 84
Reklam
Yalanlamak ve reddetmek için okuma! İnanmak ve her şeyi kabullenmek için de okuma! Konuşmak ve nutuk çekmek için de okuma! Tartmak, kıyaslamak ve düşünmek için oku! *Francis Bacon
İnsanların ne yaptıklarını gezip gördükten sonra kendimle daha barışık bir hale geldim çünkü her şeyi kendimizle, kendimizi de herşeyle kıyaslamak üzere yaratılmışız.
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.