Kıymet verdiğimiz şey, insan değil eşya oldu. Değerli bir vazonun kırılması mesele haline gelirken, insanın kırılmasını sıradan görür olduk.
1928 yılında basılan ve ilk mekteplerde beş sene okutulmasına müsaade edilen kitap, çocukların dürüst, çalışkan olması, sorumluluk sahibi olması, vatanını ve milletini sevmesi, yardımsever olması, hayvanlara, insanlara kıymet vermesi, öğretmenini ve okulunu sevmesi yönünde yazılarla doludur. “Türk çocuğu sözünde durur, vazifeyi yapar ve tabiatı sever”, “Çalışmak, o bizim bütün insanların, hatta bütün hayvanların bir vazifesi, bir borcudur. Çalışmayan yaşayamaz”, “Yaşasın Türk bayrağı, yaşasın Türkler” gibi cümleler Türk çocuğunun karakterini çizmektedir.
Sayfa 54Kitabı okuyor
"Zaman akıp giden bir kıymet, kıymetini bilene yar bilmeyene bâr olur. Büyüklük yaştaysa, görürdüm, herkes büyümüş. Esasta ise sadelik, iyilik, doğruluk, adalet olmayan yerde büyüklük de olmaz. Küçüklerin hayranlığını kazanacak kadar büyük olabilene ne mutlu. Bize de ne mutlu ki, bu irfan meclisine kabul edildik."
Sayfa 148 - Nesil YayınlarıKitabı okuyor
Her karşınıza çıkanla tartışmayın, sadece tanıdığınız, saçma sapan şeyleri ileri süremeyecek, utanç verici durumlara düşmeyecek kadar aklı başında olduğunu bildiğiniz insanlarla tartışın; beylik laflarla değil gerçeklerle tartışan, gerekçeleri dinleyip değerlendiren ve son olarak gerçeğe kıymet veren, karşıtlarının ağzından bile olsa sağlam gerekçeler dinlemeyi seven, gerçek karşı taraftan yana olduğunda haksız çıkmaya dayanabilecek kadar makul olan insanlarla tartışın. Diğerleri bırakın ne isterse söylesin, akılsız olmak insan hakkıdır.
Sayfa 52 - Can
Hiç deme gitsin
Günümüzde aşka kıymet veren kalpler art niyetli insanların oyuncağı hâline geldi. Karaktersiz insanlar aşk adı altında temiz insanları kullanıp, sömürüyorlar. Ve işleri bitince hiç kimseye hesap vermeden ellerini kollarını sallaya salllaya çekip gidiyorlar.
Sayfa 94 - Olimpos YayınlarıKitabı okuyor
Türkçülük cereyanı doğar doğmaz, feminizm mefkûresi de beraber doğdu. Türkçülerin hem halkçı, hem de kadıncı olmaları, yalnız bu asrın bu iki mefkûreye kıymet vermesinden dolayı değildir. Eski Türk hayatında demokrasi ile feminizmin iki başlıca esas olması da bu esas olması da bu hususlarda büyük bir âmildir.
Sayfa 25 - ziya gökalpKitabı okuyor
Ahlaki özgürlük de tıpkı siyasi özgürlük ve bu dünyada kıymet ifade eden diğer her şey gibi yalnızca büyük çabalarla ve aralıksız mücadele ile elde edilebilir.
"Ekmek insanlık için en büyük kıymet. İnsanlığı doyuran,hayatı devam ettiren
Sevgiyle bölüşülen."
Evet, iradem kırılmış gibi görünüyordum.
Evet, mutlak suretle itaat ediyordum.
Fakat içimde, kırdıkları parçaları bir şekilde yapıştırıp kıymet verdiğim bir şeye dönüştürmüştüm.
Mü'minin hayatına mânâ ve kıymet katan en mühim vasıflar, ihlas ve takvâdır. Çünkü ihlâs ve takvâ ile Cenâb-ı Hakk'a kulluğu zirveleştirmek, hayatın ana gâyesi ve kulun varlık hikmetidir.
Takvâ; nefsânî arzuları köreltmek, rûhânî istîdatları inkişâf ettirmektir. Yani mü'minin sadece Allâh'ın rızâsını araması ve bu sâyede Cenâb-ı Hak ile dostluğun teminidir.
Mü'minin en mühim rehberi, takvâdır. Bu hususta Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:
"...Takvâ sahibi olun, Allah size (bilmediğinizi) öğretir!.." (el-Bakara, 282)
Sayfa 207Kitabı okudu
