"Bir hatanın farkına varmak daha sonra çok kolaydır. Ama insan kasırgayı gözüyle görmedikçe, cinnet halkasının kıyısına gelmedikçe bunun farkına varamaz, sonra da karşı konulamaz biçimde içine çekiliverir. Kendi yaşamının bütün katmanları suratında patlarken genel bakışını yitirir ve birbiri ardına verilen hatalı kararlarla karşı karşıya kalır."
Sayfa 118 - Pegasus YayınlarıKitabı okuyor
'' Söylesene , sesim bir fahişeninki gibi mi geliyor? '' '' Hayır. '' '' Güzel , çünkü beni düzmek istiyorsun sandım da. Sana bir iyilik yapıyorum , testislerin üzerinde kompresörlü raptiye tabancasıyla çalışmak yerine hatanı tamir etmene izin veriyorum ve sen bana daha fazla zamana ihtiyacın olduğunu mu söylüyorsun? '' '' Dinle , Eddy , lütfen bana herkesle vedalaşabileceğim bir gün daha ver. '' '' Kiminle vedalaşacaksın , manyak? Annen baban öldü , ağabeyin senden nefret ediyor , dostların da tımarhanede. ''
Reklam
O zamandan beri nabzı bir türlü sakinleşmemişti ve dairesine giden merdivenleri çıkarken terliyordu.
'' Bir şey mi kaybettiniz? '' Evet , aklımı.
Çılgınlık , paramparça olmuş hayatındaki normalliğin katmanlarına bir sis gibi yayılıyordu. Ve ona bu sis içinde daha fazla yolunu kaybetmemek için kaçmaktan başka bir şey bırakmıyordu.
Onu saran soğuk , bir yanılsama değildi ; akıcı azot gibi odanın içinde esiyordu.
Reklam
Artık doğru düşünemeyecek kadar bitik haldeyim.
Zilin öfkeli vızıltısı bir an sustu ve sonra başka bir ritme geçti. Üç kısa , üç uzun. Sonra tekrar üç kez kısa. Bu S.O.S miydi? Mors alfabesini kullanan hayalet kapı zili. Bir şeyi kabul etmeli. Halüsinasyonlarımda bile mizah var.
Bir eşek arısı gibi. Sıkışıp kalmış , öfkeli bir eşek arısına benziyor.
'' Lanet olsun , kendi kapı zilimden korkuyorum , '' diye fısıldadı. Tekrar kendine gülmeye çalıştı ama korkusunun efendisi olma gayretleri boşa gitti.
Reklam
Harika tasvir..
"Gerçek bir depresyon, kurum karası düşüncelerle emilmiş ve göğüs üzerinde taşınan, vücudun ağırlığını gittikçe daha fazla hissettiği bir sünger gibiydi. Önce nefes alırken ve yutkunurken başlar, sonra her hareketi öylesine felç ederdi ki, insan yorganı bile başına çekecek gücü kendinde bulamazdı."
Sayfa 114 - Pegasus YayınlarıKitabı okuyor
"Kim bir şairi kırsa Şair gider uzun bir dizeyi kırar mesela Bilirim kim dokunsa şiire Eline bir kıymık saplanacak. Bilirim kırılmış dizeleri tamir etmez zaman Yorgunum oysa Durmadan kendime bir tunç uyak aramaktan..."
Didem Madak
Didem Madak
An olur sevinirim, kıymık kadar utkuya Bakarım arkasından bir bozgun gelir Bahattin Karakoç
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.