selam sohbet etmek isteyen kız kadın bayan varsa Msj atsın y
Reklam
Göğüsümde büyüttüğüm kız çocuğunun, evi ben değilmişim.
Benim felsefem hiç bir boku takma ve içinden geleni yap her zaman ve Think Positive!
252 syf.
9/10 puan verdi
"Gözetlenecek Lisbon kızları yoktu mahallede. O günden sonra, hatta bugün bile içimizde hissettiğimiz o büyük boşluk böylece başladı. Boşluğun nedeni, Lisbon kızlarının yokluğuydu. Ellerimiz cebimizde, çoğunlukla tek başımıza durup artık onların evinden bir iz taşımayan beyaz yapıya baktık. Bu, sanki eski Lisbon evinin yerine dikilen bir
Bakir İntiharlar
Bakir İntiharlarJeffrey Eugenides · Domingo Yayınları · 2016852 okunma
Hiç evlenmemiş ve çocuğu olmayan Franz Kafka (1883-1924), Berlin'de bir parkta yürürken, en sevdiği oyuncak bebeğini kaybettiği için ağlayan, küçük bir kız çocuğuyla tanıştı. Kafka çocukla birlikte, bebeği başarısız bir şekilde aradı. Ertesi gün onunla, bebeğini aramak için yeniden buluşmayı istediğini söyledi. Fakat bebeği bulamadılar. Kafka, kıza bebek tarafından yazılmış bir mektup verdi. Mektupta "Lütfen ağlama, dünyayı görmek için bir geziye çıktım. Sana maceralarım hakkında yazacağım", diyordu. Böylece, Kafka'nın yaşamının sonuna kadar devam edecek bir hikâye başladı. Kafka küçük kıza, bebeğin maceralarının yazılmış olduğu mektuplarını okur ve akabinde çocuğun çok güzel bulduğu konuşmalar yapardı. Sonunda Kafka, Berlin'e dönmeden önce oyuncak bebeği (bir tane satın aldı) geri getirdi. "Hiç bebeğime benzemiyor," dedi kız. Kafka, bebeğin yazdığı bir başka mektup daha verdi: "Seyahatlerim beni değiştirdi." Küçük kız yeni bebeği kucakladı ve onunla mutlu bir şekilde evine gitti. Bir yıl sonra Kafka öldü. Yıllar sonra, bir yetişkin olan kız, bebeğin içinde bir mektup buldu; mektupta şöyle yazıyordu: "Sevdiğin her şey muhtemelen kaybolacak, ama sonunda sevgi başka bir şekilde geri dönecek."
Reklam
doğarken ikimiz de ağladık. ben biraz abarttım, kız olduğum için mi?
hayal kırıklığına uğramaktan iflahı solan o kız
Benim en iyi arkadaşım, kendi yarattığım sevimli bir kız çocuğu.” “İyi anlaşıyor musunuz bari?” “Uğraşıyoruz.
Kitapları her şeyden çok seven bir kız vardı... Öykülere kendini öylesine kaptırırdı ki bazen sanki karşılık verebilirlermiş gibi karakterlerle tartışırdı.
Reklam
Evren bütün servetleri, bütün saltanatları ile yaşam, bütün neşeleri, bütün gülüşleri ile mevcuttur. Fakat bütün bu yıldızlar, mehtaplar, çiçekler, bütün neşeler, gülüşler, kokular ışıksız, lezzetsizdir ve sizi mutlu edemez. Çünkü kalbiniz, çünkü ruhunuz titremiyor; çünkü sevmiyorsunuz. Ve sonra yalnız seviniz. O zaman her şey sizin için başka ışıltılarla yıldızlanmış, her şey başka bir deli sevgiyle, parıltılarla sarhoş olur. Parlar, her şeyin yalnız sizin mutluluğunuzu aydınlatmak için oluştuğunu anlarsınız.
Sayfa 105Kitabı okudu
Dün ile bugün... Yaşam o yaşam, manzara o manzara, güneş yine eski güneş, gök yine dünkü gök...Fakat her taraf bugün nasıl ışık ve aydınlık, her taraf nasıl renk ve koku, nasıl gülümsüyor, her şey, her taraf nasıl neşeli... Çünkü dün yalnız seviyordum, bugün biliyorum ki seviliyorum.
Sayfa 105Kitabı okudu
Hâlâ ismini hatırlayamadığım o film kahramanı gibi duruşunu kapımda: Islak ve yapayalnız. İşte o zaman, unutamadığımı , değişemediğimi , hâlâ eski ben olduğumu kavradım. O tanıdık acı yerleşti içime; küçük kız , neredeydin ? Hangi gecelerin, gölgelerin, karanlıkların içinde yitirmiştim seni ?
Sayfa 196Kitabı okudu
Şimdiye kadar karabasanlar içinde yıkılmış, sefil ve sürünmekteymişim. İşte bir saatten itibaren yaşama döndüm ve bu saatten itibaren ruhumun bütün kuvveti, bütün enginliğiyle yaşıyorum.
Sayfa 104Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.