Çocukken cesaretimden dolayı akrabalarımın bana "er- kek gibi kız" demelerinden çok mutlu olurdum. Şimdi ba- kınca yanlış bir benzetme olduğunu düşünüyorum. Sanki kadınlar cesur olamazmış gibi. Oysa tarihimizde ne çok cesur kadın var. Neden onlardan birine benzetilmemişim de erkekliğe özendirilmişim, bilmiyorum.
Genç kızken beni etkileyen, babamdan aldığım tek iltifat şudur: (Babacığım çok iyi insandır ama pek iltifat et- mezdi.) "Kızım, bugün seni yolda gördüm, çavuş gibi gidi- yordun." Aman ne mutlu olmuştum. Şimdi düşünüyorum da niye model olarak bir erkeğe benzetilme var? Meselâ babam öyle değil de "Kızım, bugün seni yolda gördüm, çok hoşuma gitti; bir hanımefendi gibi ciddî, vakur yürüyor- dun." deseydi daha iyi olmaz mıydı? Çavuşlar evlenince evde komutan olmak için savaş veriyorlar ekseriyetle. İnsan sabit (statik) bir varlık değil. Ya yükselir ya düşer. Düşmek istemeyince rütbe olarak yükselmek istiyorsun tabii olarak. Kadınlar böyle yetişince evler de komutan- larla çavuşların harp meydanı gibi oluyor.
Profil Kitap - 1.Baskı - 2020
BENEKLİ KURDELA
Karnım doyunca, eski defterleri karıştırdım. Sekiz yıldan beri dostum olan Sherlock Holmes’un yöntemlerini incelemekteyim. Notlarıma göz gezdirdiğim zaman, olağanüstü yetmiş meseleye rastlıyorum. Feci, komik, acayip olanları var, ama hiç biri sıradan, basit değil. Sebebi meydanda, Holmes herhangi bir işle uğraşmaz, o para
DTCF'nin iç yüzü
BİR FAKÜLTENİN İÇ YÜZÜ
Ulus Meydanından Yenişehir’e doğru muazzam büyük caddenin üzerinde uzayan bir bina var. Alnında, “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” yazılı. Hayran hayran bakıyorsunuz. Ne güzel bina, ne büyük söz. Hele bir de içeri girin. Korkmayın, çekinmeyin. Bu fakültenin içini, dışını ben çok iyi bilirim. Dört yıl orada bulundum. Ben
