Ağzına kadar dolu bir cenaze evinde insanlar evin belli odalarına dağılmış biri orada bulunan insanlara hizmet etmek için gelmiş belli ki iyi birşeyler yapmak istemiş ama elinden başka birşey gelmemiş. Bazıları da ölen kişinin hakkında bildikleri çoğunlukla övgü dolu olan ve aslında tam olarak aklından geçen düşünceleri içermeyen anıları anlatıyor. Bazıları var ölen kişinin yakınlarıyla alakadar oluyorlar . Mesela üzülme diyor biri yada zamanla geçecek ,sen güçlü olmak zorundasın diyorlar veya çocukların var ne yapacağım diye düşünme biz yardım ederiz diyor başka biri. Hatta haber değeri olan bir ölümse hemen bir haber ekibi o kişiyle konuşmak amacıyla röportaj için geliyor bir insanın açılarından para kazanmak için. Konuyla alakasız bir sürü insan bir sürü pervasız laf ediyor ama o kişi hiç birşey demiyor. Sadece insanların gereksiz anlamsız cümlelerinin hiç bir anlamı olmadığını düşünüyor ...
Belki de evin bir kuytu köşesinde şaşkınlıkla orada olanları izleyen küçük çocuk belki ablasının belki çok sevdiği bir arkadaşını belki de babasının ölümüne uzaktan şahitlik ediyordu...