Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çocukluğumda ve gençliğimde tanıdığıma kocaman dünyaya gitti. Yok oldu. Salgından önceki günleri yaşamış, artık yitip gitmiş o eski günlerin haritalarını görmüş olan son adam benim.
Reklam
On bin yıllık kültür ve uygarlık, göz açıp kapayıncaya kadar yok oldu, 'köpükler gibi uçup gitti. '
Bir insanın yüzü kızıla dönmüşse, ölüm ona damgasını vurmuş demekti. Hastalıktan kurtulduğu bilinen bir vaka yoktu.
Hastalığın ilk belirtisi ortaya çıkması ile kızın ölümü arasında sadece 15 dakika geçmişti. İşte Kızıl ölüm bu kadar hızlıydı.
İnsanın kalbi hızlı atmaya, ateş yükselmeye başlardı. Sonra da kontrol edilemeyen yangınlar gibi insanın yüzünü ve vücudunu Kızıl bir renk sarardı.
Reklam
O zamanlar binlerce kilometre uzaktan bile birbirimize havadan haberleşip konuşabilirdik. New York 'ta tuhaf bir salgın hastalıgının patlak verdiği haberi geldi.
Veba,kızıl vebaydı. İnsanların yüzü bir saat içinde tamamen kızıla dönüyordu. Neyin ne olduğunu ben bilmiyor muyum? Yeteri kadar görmedim olanları? Diyorum ki veba, Kızıl vebaydı. Neden mi? Kızıldı da ondan. Başka kelimeyle anlatılmaz o renk.
İnsanın bu dünyadaki bütün çalışması köpükten öte bir şey değil.
Reklam
Sonsuz adalet hakkındaki onca metafor dolu görüşümüze rağmen evrende hiçbir zaman adalet olmadı.
İnsan eskiden beri metafizik bir kavram olarak mutlak adalete inanır ama anlaşılan o ki evrende adalet diye bir şey yoktur.
Ne fark ederdi ki zaten? Herkes ölüyordu nasıl olsa; iyisi de kötüsü de, güçlüsü de zayıfı da, hayata dört elle sarılanı da yaşamı aşağılayanı da...
“İnsan eskiden beri metafizik bir kavram olarak mutlak adalete inanır ama anlaşılan o ki evrende adalet diye bir şey yoktur.”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.