148 syf.
8/10 puan verdi
Kitabı beğendim. İçindeki felsefe insanı boğmuyor. Aklıma birçok arkadaşım geldi okuyunca. Dinle fazla haşır neşir olan arkadaşlarım sonradan ateist oldu. Hayatı uç noktada yaşayan insanların ortak kaderi budur diye düşünüyorum. Bir uçta yaşayan insan diğer ucu da yaşıyor kesin olarak. Eğer hayatımız belli bir düzen içinden çıkmasın istiyorsak orta yoldan şaşmamamız gerekiyor. Hangisi daha iyi bilemiyorum. İki ucu da görmek ve bazen sıkıntılı bazen refah bir hayat sürdürmek mi, hayatı bir tekdüzeliğe hapsedip daha huzurlu bir hayat yaşamak mı?
İnsanın değişebileceğine dair birçok örnek var. Örneğin Siddhartha en başta kayıkçının kulübesinde günde sadece bir öğün yediği halde ve açlığa dayanıklı olduğu halde ikinci gidişinde tüm yemekleri yiyor ve açlığa dayanamıyor. Değişiyoruz, değişmeyen tek şey değişimdir. Bir yıl önce yaptığım, sevdiğim, savunduğum şeyleri şimdi sevmiyorum, dün sevmediğim ne varsa şimdi isteyerek dahil oluyorum.
Kitapta aklıma takılan bir soru vardı. Keşişlerin yemek ihtiyaçlarını dilenerek karşılamaları. Sonuç olarak erdemli bir iş yapan insanların başka insanların emeğine, aşına muhtaç olmaları erdemle, ermişlikle alakasız geldi bana. İşte bu yüzden altın oranı savunuyorum. Diğer dünyayı yabana atma ama bu dünyayı kötüleme bunu yaparken, unutma. Her iki dünya için de dozunda çabalamak mümkün.
Güzel bir kitaptı. Kitap okumak için fazla zaman bulamıyordum bir süredir. Günlük telefonla uğraştığım her süreden 1 saati okumaya ayırınca kitabı da kısa sürede bitirebildim. Bana da iyi geldi.
Bir aydan fazladır elimdeydi. Beni çok hırpalayan,yoran bir kitap oldu.Çok güzel ama yavaş yavaş okununca tadına varılan bir roman.
Kendini ve atalarını 3A şeklinde niteleyen yazarın doğduğu topraklar olan İran'ı ailesiyle terk etmek zorunda kalması, aile üyelerinin vefat etmesi ve yazarın Avrupa'da yaşama tutunma çabasını konu ediniyor kitap.
3A:
Autodidakt(Kendi kendini yetiştiren) Anarşist
Ateist.
Yazar edebiyatla, felsefeyle hayata tutunmaya çalışan bir dil dahisi. Özellikle aşk ve edebiyat vazgeçilmez iki tutkusuydu. Sürgün ruhunu, mülteciliği, yabancılığı ve tutunamamayı çok iyi anlatan enfes bir romandı.
Yazar Avrupa'da yaşayan akademisyen. Otobiyografik bir roman bu eseri. Romanda dünya edebiyatı ve düşünürleri resmi geçit yapıyordu adeta. Zevkle okunacak bir roman. Kesinlikle tavsiye ediyorum.
Deizim
Halit ERTUĞRUL hocanın kalemine yüreğine sağlık bu kitabı da çok güzeldi,
Kitap önce ateist sonra deist olan bir gencin gerçek hayat hikayesinden uyarlanması üzerine yazılmış, Müslümanlıkla ilgili merak edilen konuları da soru cevap şeklinde akıcı bir dille anlatmış.
Herkesin okumasını tavsiye ederim.
Dinsizim. Aynı zamanda "Ahlaksız" mıyım?
"Din elbette önemli ama aileden, arkadaşlıktan, sadakatten daha önemli değil. Ahlakın yerine dini geçiren insanların sayısı durmadan artıyor. Sana caiz olandan ve olmayandan, mübahtan ve mekruhtan söz edip sözlerini alıntılarla destekliyorlar. Bence neyin dürüstlüğe veya adaba uygun olduğuyla uğraşsalar daha iyi ederler. Bir dinleri olduğu için ahlaka ihtiyaçları kalmamış gibi davranıyorlar."
Amin Maalouf - Doğudan Uzakta
Bonobo ve Ateist kitabının yazılış amacı, ahlakı, mütevaziliği ve hatta insanların içgüdülerini Tanrı ile açıklamaya çalışan insanlara ithafen yazılmış popüler bilim kitabıdır.
Ahlak, şefkat ve diğer duygusal çatışmaların insanlara özgü olmadığını, sürüngenden memeliye geçiş evresinde aslında tüm bu içgüdülerin bizlere evrim sonucu kodlandığını bilmeyenimiz varsa artık öğrensin.
Mesela;
Şempanzeler birbirlerini leopar saldırılarından kurtarırlar, sincaplar arkadaşlarını tehlikeye karşı uyaran çığlıklar atarlar, Filler düşen yoldaşlarını kaldırmaya çalışır, kuşlar kendi türünün sağlıklı bir şekilde devamı için aşırı artan nüfusunu durdurmak için üremeyi kısıtlarlar, İyi de bir hayvan neden bir başkası için bir şey yapsın?
Bu sorunun cevabı da aslında evrim.
Özgecilik de kuyruksuz maymun olan insana özgü değil, milyon yıl süren evrimin mutlak bir sonucudur.
Mutlaka her bilimseverin okuması gereken müthiş ufku açıcı bir kitap!
Keyifli okumalar
Oldukça büyük puntolarla yazılmış, ortalama bir yazı boyutu kullanılsaydı muhtemelen 50-60 sayfa civarında bir kitap olurdu. Metnin bu kısalığına rağmen yer yer büyük boşlukların bulunduğu sayfalar ve başka yazarlardan uzun alıntılar var. Yani yazarın kendi sesini çok az duyuyoruz. O ses de daha önce bu konularda okumalar yapmış kişilere yeni bir
#birkimyameselesi
Puan 5/4
Herkese merhabalar...
Sizlere yepyeni bir kitap ile geldim.
Dikkat çekici, eğlenceli, bilgi dolu ve çarpıcı...
Zaten kapağı ile de dikkat çekmiyor mu?
