"...kendi kendine eziyet eden bir ruhun içinde dehşet verici bir huzursuzluk hakimdir."
"Ben yalnızca bir sabah bulutluydum,
Avare ve geçici. Ve ben tek başıma yeşerirken,
Uyumaktaydı dünya."
-Empedokles
- Tanrıya dua ediyorum. Annem Rifka ve Brandel iyi olsunlar.
- Tanrı mı? Etrafına bak. Tanrı olsa, böyle bir şeye izin verir miydi ?
Sayfa 61Kitabı okudu
Başıma gelen onca şeyden sonra, boks eldivenleri takmış bir adam ne yapabilir ki bana ?
Sayfa 1 - Hertzko HaftKitabı okudu
"Elimi uzatmadan önce
Tanıdım seni uzaktan. "
"Susuyorsun ve katlanıyorsun çünkü seni anlamıyorlar."
Bir, Yaradan demek. İki, karanlık kaos.
Üç, dünyadır, kâinat yani. Üç kadeh en iyisi bence.
Zaten üçüncüde güneşi damla damla içersin,
Sonrakilerle de gök kubbeyi içine çekersin.
Bizim gibi adı çıkmış, yaşı ilerlemiş
Bekâr insanların avantajı da bu:
Başkaları yediklerini, acınası halde, kıtı kıtına,
Karısı ve çocuklarıyla her gün paylaşmak zorundayken,
Bizler istediğimiz zaman bir arkadaşla
Yemenin tadını bol bol çıkarabiliyoruz.
Önden alınan birazcık peynir ,
Dilin şarabın tadını daha iyi almasını sağlar.
Sizin kafanızda, bilgi ile yanlış
Hamur gibi yoğrulup birbirine girmiş.
Dünya bir gemi , denmiş atasözümüzde,
Akıl yelkeni , fikir dümeni,
Kolla kendini , göreyim seni .
Bana dostluğunuzu gösterin şimdi.
Bir el diğerini yıkar, biliyorsunuz.
Ya, görün işte. Ayaklarınız varsa tökezlemek kader. Yoksa bu düz zeminde takılıp düşecek ne var?
Ama sürçtü ayağım işte çünkü herkes
Sürçme taşını içinde taşır.
"...Ce qui ne fait qu'effleurer les autres me blesse jusqu'au sang... (Başkalarına sadece bir sıyrığa mal olan şeyler, beni kanatasıya yaralar.") onunla birlikte bütün alınganlar için geçerlidir.