Anne Ve Babların Yuvası Kalplerdir, İncitmeyelim...
___Huzur Evinden Mektup ___ (İbretlik) *(5 senedir huzur evinde yaşayan bir annemizin kaleminden duygusal ve ibretlik bir mektup)* Buz gibi odalarla dolu kocaman binalar diktiler ülkeme. İçine ömürlerinin son demlerinde olan anneleri, babaları doldurdular. Adına huzur evi dediler. Oysa huzur hiç uğramadı oraya. Eskiden
YAŞANMIŞ HİKAYELERDEN - HUZUR EVİNDEN MEKTUP
" 5 senedir huzur evinde yaşayan bir annemizin kaleminden duygusal bir ibretlik mektup,hikaye.. Buz gibi odalarla dolu kocaman binalar diktiler ülkeme. İçine ömürlerinin son demlerinde olan anneleri, babaları doldurdular. Adına huzur evi dediler. Oysa huzur hiç uğramadı oraya. Eskiden yaşlılarımızı kapatmazdık başka yerlere. Onların yüzü suyu
Reklam
Alıntılardan Seçmeler _Yüzyılın en korkunç despotu II. Abdülhamid, çağ dışı imparatorluğun sultanıdır. Bu despot, bütün tebaası üzerinde yaşam ve ölüm yetkisini tek başına elinde tutmakta, zindanlarda Türk aydınlarını boğdurtmakta, bir kısım azınlıklarla birlikte kendi öz oğullarını da acımadan öldürmekte, hareminde de binlerce kadını kendi keyfi
Dünyada en nefret ettiğim binalar.. Huzurevleri(?)
( beş senedir huzur evinde yaşayan yaşlı bir annemizin kaleminden) Buz gibi odalarla dolu kocaman binalar diktiler ülkeme. İçine ömürlerinin son demlerinde olan anneleri, babaları doldurdular. Adına huzur evi dediler. Oysa huzur hiç uğramadı oraya. Eskiden yaşlılarımızı kapatmazdık başka yerlere. Onların yüzü suyu hürmetine belalar def oluyor der,
Büyük Türk şairi Nazım Hikmet’in ölümüyle yolları kesişen iki insanın aşk hikayesi... O yıllarda bir edebiyat öğretmeninin solcu bir şaire aşık olması, öyle sıradan bir şey değildi. İnsanın aşkının arkasında dimdik durması ise, pek çok kişiyi öfkeye boğmaya yetiyordu. Mücadelelerle geçen bir hayatın ortasında Hasan Hüseyin’in şiiri gibi
ŞAİR HASAN HÜSEYİN İLE ÖĞRETMEN AZİME’NİN BİTMEMİŞ AŞK HİKAYESİ... Büyük Türk şairi Nazım Hikmet’in ölümüyle yolları kesişen iki insanın aşk hikayesini... O yıllarda bir edebiyat öğretmeninin solcu bir şaire aşık olması, öyle sıradan bir şey değildi. İnsanın aşkının arkasında dimdik durması ise, pek çok kişiyi öfkeye boğmaya yetiyordu.
Reklam