Diğer bir deyişle, tuza doygun bir haldeyken dahi, tuza ilişkin anılar bellekte güçlü bir şekilde kaydedilmiştir. Bu anı daha sonra sodyuma son derece ihtiyaçlar olan bir zamanda geri çağrılmıştır. Bu batın sayılır beceri beynin, bu nadir ve değerli ögenin öngörülemeyen zamanlarda kıt olması olasılığında sodyum kaynaklarını hatırlamak için evrimsel olarak hazırlanmış olduğunu düşün dürmektedir. Gerçekten de tuzun değeri, Romalı askerlere mükafatlarının bir kısmı olarak verilen; "tuz parası" anlamına gelen, Latince salarium'dan köken alan, salary kelimesiyle de dilimize*- kaydedilmiştir.
* ·İngilizce dilinde maaş anlamına gelen salary ve tuz anlamına gelen salt sözcüklerinin ortak kökenlerinden bahsedilmektedir -çn.
1859'da Charles Darwin büyük eseri Türlerin kökeni üzerine'yi yayımladı. Doğal dünyanın çok büyük çeşitliliği ve karmaşıklığının tek başına kör fiziksel süreçlerle nasıl meydana gelebileceğine bir açıklama önerdi. Onun önerdiği mekanizma elbette rastgele değişim üzerine çalışan doğal seçilimdi. Darwin özetle, şanslı değişimin kendilerine hayatta kalma savaşında bir üstünlük verdiği bir türün üyelerinin hayatta kalabildiği ve üreyebildiğini düşündü. Eğer değişim miras bırakılabilirse zamanla türün özellikleri değişirdi. Ve çok büyük zaman periyotları sonrasında belki büyük değişiklikler meydana gelirdi.
Çok zarif bir teoriydi. Yine de Darwin, önerdiği mekanizmanın her şeyi açıklayamayacağının farkına vardı ve köken'de bize teorisine sınamak için bir kriter verdi. Şöyle yazdı: Eğer herhangi bir karmaşık organın pekçok ardışık küçük değişikliklerle şekillenemeyeceği mümkün olarak kanıtlanabilirse benim teorim mutlak olarak çöker.