Piposunu yakıp gözlerime bakarak alakasız bir tavır sergileyen bu asil beyefendiyi öldüresiye dövmek istiyorum
belkide gariban bir iscidir
Belkide bir hırsız
Belkide rüşvetçi bir memur dur,
Ona neden asil dediğimi anlamış değilim.sanırım üzerimde bıraktığı alakasız tavrından dolayıdır.
öldüresiye dövmek istediğim bir aptal sonuçta
An'dan (029)
Suyun bulanık tarafından geliyorum..
Bir dala tutunup, koca bir nehri geçmek gibiydi bu ana kadar yaşamak. Azgın dalgaların, keskin kaya parçalarının, insanı içine içine çeken o bataklığın üstesinden gelip de geldim. Bataklık demişken, çevremdeki çamurdan yaratılıp çamur kalanları kastettiğimi anlamışsındır..
Suyun bulanık tarafında kendini de göremiyorsun..
Sen şanslısın. Suyun içinde ya da dışında nerede olursan ol, yansıman gözlerinin önünde. Özüne dönmek kolay. Öz demişken, insanlığımızı yaşamımız boyunca yüzlerce kez unutup tekrar insan olduğumuzu hatırlamayı kastettiğimi anlamışsındır..
Suyuna muhtaç olduğumu, köklerimi toprağına salmayı ve onlarca kez ölmeme rağmen yeniden doğmayı umuyorum. Yeniden doğmak demişken, sadece bir kez doğduğunu sanan hiçbir şey yaşamamıştır.
Meselenin ölmek değil, her defasında bir dala tutunup yeniden hayat bulmak olduğunu anlamışsındır..
Bazen ölmek hayatını yaşamaktan daha kolaydır.
• Hangi koşullar altında ölümü yaşamaktan daha kolay görürdünüz?
- Hayatın görevlerini yerine getiremediğin zaman.
• Yüksek kuruntularını kaybetmektense ölmeyi tercih edebilir; yaşamaya çalışırsa onları yıkması gerekecektir.
“Asla zamanında yaşamayan, zamanında nasıl ölebilir ki?”
Nietzche çok
Araştırınca iş değişiyor
Lise yıllarımda çok kitap okuduğumu gören tarih öğretmenim;
"Sen tarih ve fikir kitaplarını seviyorsun.
O halde Ali Suavi'nin kitaplarını oku. Çok faydalanacaksın" demişti.
Ara tara zorla sadeleştirilmiş iki kitabını bulmuştum. Gözüm gibi bakıyordum o kitaplara.
Zira o kitapları öneren tarih ögretmenimdi ya,
bana en iyi
~ansızın bir~
Hayatımın bir döneminde rengarenk çiçektim; suya, toprağa ihtiyacı olan, yüzünü güneşe dönen. Sonra bir şey oldu, köklerim kesildi sanırım. Önce toprağa ihtiyacım kalmadı, sonra da güneşe yüz çevirdim. Giderek istemeyerek yapaylaştım, dışarıdan bakanlar fark etmediler artık o eski çiçek olmadığımı; plastik çiçek misali. Sonra o plastik çiçeğe su verdiniz. O istemeden. Plastik çiçek de o suya ihtiyacı olduğuna inandı başta yeniden açacağına inandı, farkında değildi ki kökleri olmadığının. Açmadıktan sonra fark etti. Çiçek de özüne dönmek isterdi.
İbrahim'e...
Sana eposta yazamadım; çünkü benim için fazla hızlı o. Hatırşinas'ta sıcakla serin arası bir cuma öğle sonrası, yanımda Bulak'la otururken yazmak daha güzel. Az önce mantarlı pizza da yemişken, okumaya devam ettiğim şu 8E sözlüleri bir anda bana fazla geldi. Güneş, La Marine bloklarından uzanıp Hatırşinas'taki çamların arasından
Seneca - Cicero - Felsefe Okulları
_Lucius Seneca_
_Ölçüsüz isteklere kapılmış, kibirle başkalarını hor görmüş, zorbalıkla zaferler kazanmış, kalleşçe ihanet etmiş, namussuzca kazanç sağlamış, sınırsız bir açgözlülük göstermiş, utanmazca savurganlıklar yapmış kişi, kaçınılmaz olarak korkar kendi belleğinden.
_Korkunun sebebi bilgisizliktir.
_Hayatını kaybetmekten daha acı bir şey
anlayana ..
Ben biraz iç dökmek istiyorum. Sabahtan beridir bir sürü gelişme ile karşı karşıyaydık. Türlü yerlerden farklı açıklamalar, haberler, kınamalar, destekler onlarcası, yüzlercesi malûm medyanın sosyal hali ile her şey ilerlemekte. Hamas'ın destekçisiyim elbette ki. İsrail her türlü baskı, alıkoyma, gasp etmeyi yapıyordu ve sustukça