Yapmayın abi yapmayın insanı salak yerine koymayın. Bazen böyle salağa yatiyorum felan ama sırf mutlu olalım diye. O zaman gelmiş yani. Hani böyle "aman huzurumuz kaçmasın"diye alttan aldığımız o dönem. Ama insanlar sen alttan aldıkça sen görmedikçe üstüne gelirler. İnsanoğlu böyle iğrenç bir yaratık. Vurulana, düşene bir de ben vurayım der. Der ki yerinden kalkamasın. İnsanlık çığrından çıktı. Hayatta kötüler arttı. Hayata olan güvenim azaldı. O yüzden diyorum ki kimse için salağa yatmayın hayat sizin her zaman da sizin olacak. Başka aptallari mutlu etmek için istediğiniz kişi olmaktan dışarı çıkmayın. Tadımız kaçmasın diye çizginizi bozmayın çünkü bir bakmissiniz ki hayatta sizin cizginiz diye bir şey kalmaz bir karalama defterine dönersiniz. Hayat bu ve hep böyle olacak. İyi düşünen, kendinin yanında başkalarını da düşünen insan için hayat kolay değildir.
~HM~
Söylesene hiç mi sızlamaz vicdan?
Hiç mi aklına gelmez?
Hiç mi düşünmez?
Söylesene bu kadar kolay mı unutmak?
Bu kadar kolay mı devam etmek?
Bu kadar kolay mı hayat?
Bu kadar kolay mı vazgeçmek?...
Bir savaşçı kolay yetişmiyor...
Herkesin en çok kendini düşündüğü bu dünyada ben kendimden önce yanımdaki insanları düşünmüştüm ama yanıldığımı hayat gösterdi.. fedakarlık yapmak mantıklı bir iş değildi.. o gün geldiğinde gideceğim gitmek istediğim için değil başka bir çaremin olmadığını anladığım için.. sabreden sonunda iyi gülermiş. Şimdi yalnızca izleyeceğim.
damla damla oluşuyor hayat
ölüm kımıl kımıl
duymak kolay
anlatmak değil
her an
farkındayım
az az öldüğümün
bilincindeyim doğan ayın
eriyen karın, akan suyun
ve usul usul tükenen zamanın
tekrarlayıp duruyor saat
vakit de mahlûktur
vakit de mahlûktur
Erdem Bayazıt
Ben hangi boşluğun parçasıyım?
İnsanın hayatı boyunca kendisine soracağı en anlamlı sorulardan biridir: Bu dünyaya hangi boşluğu doldurmaya geldim?
İnsan, ömrü boyunca yerini arar ama bulmak kolay değildir. Kimi on sekizinde bulur kimi yetmişinde kimiyse bulamadan göçer bu dünyadan.
Benim yerim neresi? Buna bir cevap bulduğumuzda hayat daha katlanılabilir olur.
Michel de Montaigne, "Bir amaca bağlanmayan ruh, yolunu kaybeder." demiş.
Søren Kierkegaard da aynı arayışta olacak ki "Tanrı benimle ne kastetmiş olabilir?" diye sormuş.
Yerden kasıt sadece sığınacak bir mekan değildir, bazen bir insan bazen bir düşüncedir.
İnsan kendisi için yaratılan boşluğu bulmalı. Sonra gideceği yönü de bulur, gideceği kişiyi de.
Zaman dur durak bilmiyor
Hayat o kadar tuhaf ki gerçekten daha dün beraber ip atladığım kızın çocuğu olmuş üstüne bugün sünneti var. Aramızda sadece iki yaş var ortaokul da sevdiği ile evlendi. Bir yandan şanslı bir yandan şanssız çünkü kendisi benim gözümde hâlâ çocuk nikah memuru kaçmıyor ya evlenirdin illaki. Zaten eşi daha çok genç çocuk gibi e kendisi de çocuk bide çocuğu var. Ben gitmedim sünnet düğününe hediye göndermiş canımın içi. Benim almam gereken hayat dersleri daha bitmedi oysaki.
Ama pişman olucak gibi çünkü insan büyüdükçe olgunlaşır fikri zikri değişir. Bir ömrü birine teslim etmek kolay bir şey değil belki maddiyata sıkıntı çekmezler ama huzurlu bir maneviyatı satın alamazlar