244 syf.
·
Not rated
Kitabımız yazarın kendi deneyimlerinden yola çıkarak, geleneğin kısıtladığı hayatlarda kendi yollarını bulmaya çalışan kadınları, genç kızlıktan kadınlığa adım atanları anlatıyor. Oldukça fazla psikolojik tahliller vardı. Rainer Maria Rilke ve Sigmaund Freud gibi önemli kişilerde yazarımızı okumuş. Anne ve babası ölmüş 16 yaşındaki ana karakterimiz Ruth, amcasının yanında kapmaktadır. Ruth hayal kırma, hikayeler uydurma ve bunları canlardırmayı seven, meraklı, düşüncesini direk olarak dike getiren güçlü bir karakter. Yazdığı kompozisyon öğretmeni Eric’in dikkatini çekiyor ve geliştirilebilecek bir zihin olarak görerek eğitim verir ve amcasını da ikna ederek kendi evine alır. Eric rahatsızlığı nedeniyle yürüyemeyen karısı ve Ruth yaşlarında bir oğlu var. Ruth’u başlangıçta kendi çocuğu gibi görüp, ailesi de öyle bakar, Ruth’un eğitimine yoğunlaşırlar. Başta normal gibi olsa da ilerleyen zamanlarda Eric, Ruth’u istismar ettiğini düşündüm; Eric, Ruth’un elini avucuna alma, saçlarını okşama ve sarılma gibi şeyler yapıyordur. Ki Eric, Ruth’a aşık olur ve her şey karışır. Hem Eric hemde Ruth’un duygularını fazlasıyla okuyoruz. Öyle yoğun duygular var ki humma tarzı hastalık yaşıyorlar. Burada tüm duygular yoğun bir şekilde aktarılmış ki bir yerden sonra sıkıldım. Bu sıkılmaya rağmen oldukça beğendim. Tavsiye ederim. Keyifli okumalar.
Ruth
RuthLou Andreas-Salomé · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20183,250 okunma
430 syf.
·
Not rated
Serra Akdeniz gezisinde Cüneyt'le birlikte olmaya alışır.Meslek bulma macerasına girip gerçekten istediği mesleği bulmaya çabalar.Fakat Ankara gezisinde Cüneytin ona ihanet ettiğini anlar.Sonra Ankara ile ilgili kompozisyon yazar ve öğretmenine verip yarışamaya girer kazanıp Amerka'yı gezer...
Kendi Ayakları Üstünde
Kendi Ayakları Üstündeİpek Ongun · Artemis Yayınları · 20127.9k okunma
Reklam
92 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 27 hours
Arayış...
Otobiyografik beşlemenin ikinci kitabı Kiler. Sırasını merak edenler için: Neden Kiler Nefes Soğuk Çocuk
Thomas Bernhard
Thomas Bernhard
, kelimeleri cümle haline cümleleri de kompozisyon haline getirebilme ustası. Resmen sanat icra ediyor. Nasıl ki mobilya atölyelerinde tahtalara can verip tamamen farklı nesneler elde ediliyorsa, bu adam da kelimelerle harikalar yaratıyor. Okumaktan öyle büyük zevk alıyorum ki ne desem az kalıyor. Bazen sayfanın yarısı tek bir cümleden oluşabiliyor ama sizi öyle bir etkisi altına alıyor ki, değil yarım birkaç sayfa da olsa, kelimeler nereye siz oraya gidiyorsunuz.. Hipnoz gibi bir şey bu. Her kitapta hayatının bir evresini ve o evrede yaşadığının ruhsal, düşünsel tarafının yanı sıra; onu etkisi altına alan çevresel faktörlerden, savaş sonrası insan psikolojisinden, hayatını olumlu ve olumsuz yönden etkileyen kişilerden söz ediyor. Yaptığı şahane tespitler de cabası. Ve aslında bu bir arayış romanı.. Herkes gibi hepimiz gibi.. Yani kısacası onu Thomas Bernhard yapan ne var ne yoksa bunu bize harika bir anlatımla sunuyor. Yazacak çok bir şey de yok. Diğer kitaplarını vakit kaybetmeden okumayı düşünüyorum ki okumamak zayi olur. Şuraya bir alıntı iliştirmek isterim: “Yaşamayı biz seçmedik, kendimizi birdenbire burada bulduk ve o anda üstümüze so­rumluluk yüklendi. Dayanıklılık kazandık, bizi artık hiçbir şey yıkamaz. Artık yaşama tutunmaya çalışmıyoruz, ama yine de onu kenara atıvermiyoruz. Söylemek istediğim buydu, ama söylemedim. Başımızı kaldırıp doğruyu ya da doğru görünen şeyi söylediğimize inanmak istediğimiz zamanlar oluyor, son­ra başımızı tekrar eğiyoruz. Hepsi bu.”
Kiler
KilerThomas Bernhard · Sel Yayıncılık · 2015521 okunma
432 syf.
1/10 puan verdi
O HAYIN; ZALIM, VEFASIZ KİTAP.
Epeydir inceleme yazmıyordum, okuduğum kitapları kurcaladım ve kura çektim. Şanslı kitabımız Hercai imiş. Siz de hazırsanız başlayalım! Bu kitap, bir aşk hikayesini anlatıyormuş ama gel gör ki aşk kelimesini hak edecek tek bir sayfa bile bulamazsınız. İntikam ve aşkın iç içe geçtiği bir hikaye yaratmış yazarımız! Karakterlerin basitliği, o rollenmeleri, çekişmeleri ve aralarındaki ilişki, bir çöldeki kum tanesi kadar anlamsızdı. Mardin gibi büyüleyici bir mekânı bile harap etmişler. Bu muhteşem şehri, kitabın çirkin kurgusu ve karakterlerin sığlığı ile boğmuşlar. Mardin'in mistik atmosferini bertaraf etmiş pek kıymetli yazarımız. Dili zaten ayrı bir rezalet. Yazarın cümleleri birbirine düşman gibi, aralarında uyum yok. Sanki kelime dağarcığı bir ilkokul öğrencisinin seviyesindeymiş gibi. Kitabı okurken, insan kendini ortaokuldaki bir kompozisyon yarışmasını dinler gibi hissediyor. Sonuç olarak, bu kitap neden yazıldı bilmiyorum ama dizisi bile çekildi. Bu demek oluyor ki üzerinden çok fena para kazanıldı, yazık ki ne yazık... Eğer kıymetli vaktinizi harcamak ve okurken acı çekmek istiyorsanız, işte size mükemmel bir fırsat. Ama benim sizlere önerim; bu kitabı görmezden gelmek ve hayatınıza olduğu gibi devam etmek... Ha bu arada dizisi demişken, birkaç kez denk gelmiş ve bir göz atmıştım zamanında. Allah'ım ne kadar iğrenç bir diziydi böyle! E çünkü kaynağı ortada dizinin, iyi olma ihtimali var mı ki? Hele o erkek oyuncunun ortalıkta "Boboanne, boboanne!" diye gezinmesi, o ses tonu... Hatırladıkça içim geçiyor, neyse daha fazla uzatmayayım çünkü ben rahatsız oluyorum.
Hercai
HercaiSümeyye Koç · Epsilon Yayınları · 20172,962 okunma
136 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 hours
"Sırt Çantası Taşıyan Venüsler"
"Sırt çantası taşıyan bir Venüs" olarak kitabı beğendiğimi söyleyebilirim. Neden böyle yazdığımı belirteceğim. Ama bunun için önce okurken sinirimi bozan noktalardan bahsetmeliyim: Daha ilk sayfalarda okul müfredatındaki kompozisyon konusundan bahsediliyor ve konu "sömürgenin iyi olup olmaması" değil, "neden sömürge olmalı?" konusu, devamında ise beyazın üstünlüğü vs. tartışılıyor. Diğer bir nokta ise kitaptaki bir karakterimiz artık okula gidip eğitim alan genç kızlar hakkında "sırt çantası taşıyan venüsler hiç çekici değil" gibi bir cümle kuruyor. Bu sebeple başlığı böyle seçmek istedim :) Kitabın konusu Nazi Almanyası... İlk sayfalarda Nazi Almanyasını ve bu dönemde yetiştirilen çocuklar eleştirilirken kitap bir anda heyecanlı bir polisiyeye dönüşüyor. Tabi vermek istediği mesajdan kopmadan yapıyor bunu. Bu sayede bir solukta okuyabileceğiniz bir kitap oluyor. Ben kitap grubu vesilesiyle okudum ve çok beğendim. Biraz vaktiniz varsa tek oturuşta bitirebilirsiniz. Kitap sizi içine epey alıyor diyebilirim.
Tanrısız Gençlik
Tanrısız GençlikÖdön Von Horvath · İş Bankası Kültür Yayınları · 20213,195 okunma
·
Not rated
Kitabın teşekkür kısmını özellikle okudum, Baran Güzel'i tanıyorum, şaşırmadım. Başkasının elinden çıksa üstünde sigarasını söndürecek kadar değersiz bulacağı bu taslağı kitap diye basmış. Bu kitabın bu haliyle iyi olduğunu düşünen Nermin Yıldırım'a da söyleyecek sözüm yok, zaten okuduğum iki romanında kendini tekrar ettiğini düşünmüştüm
Arkada Yaylılar Çalıyor
Arkada Yaylılar ÇalıyorMelikşah Altuntaş · Holden Kitap · 2024488 okunma
Reklam
302 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.