Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
480 syf.
8/10 puan verdi
Kitap, Eski Bizans İmparatorluğu’nun kalıntıları üzerine inşa edilen Konstantiniyye Oteli’nin açılışıyla başlıyor. Büyük bir davetle açılan otelin masalarında birbirinden farklı kişiler ve ünlü simalar yer alıyor. En itibarlı insanlar ilk masadadır. Her masada farklı hayatlar ve fikirler var. Sayı arttıkça itibar kaybı, ego ve kıskançlık ortaya çıkar. Sayı küçüldükçe yukarıdan bakar ve kendini beğenmişlik artar
Konstantiniyye Oteli
Konstantiniyye OteliZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202018,3bin okunma
‘Evlilik’ hem talihtir hem talihsizliktir; hem uğurdur hem de bir lanet.
Sayfa 48 - İnkilap YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Hayat herkesi değiştirir. Hem de hiç beklemediğin biçimde.
Sayfa 46 - İnkilap YayınlarıKitabı okuyor
"Hayvanlar yıldızları göremez, çünkü başları eğik gezerler. Ancak başkaldıranlar görebilir onları. "
Kadın aşktan ölmez ama ondan yoksun kalınca solar.
Sayfa 105 - İnkılap YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Burası Türkiye; hiç kimseye bir şey olmaz. Otuz dört değil, otuz dört bin Kürt çocuğu ölse, kimse hesabını sormaz.
Sayfa 262
Bilmiyor da seziyor, artık her şey sezgiden ibaret zaten.
Sayfa 19 - İnkilap YayınlarıKitabı okuyor
“Başına sevda gelecek; insanın başına dert gelir, tasa gelir, bela gelir, kaza gelir ama sevda? Ne müthiş bir anlatım. Sevda, beklemediğin anda başına gelen bir hışım, bir kasırga, bir yıldırım. Her an başına gelebilir, ölümcül bir kaza gibi.”
“Çünkü insanlığın en büyük buluşunun kitap, en kötü buluşunun da okul olduğunu düşünen bir adamım.”
Reklam
değerli bir insan kendisinin değersiz olduğu düşüncesine kapılırsa, iflah olmaz..
“Özlem nasıl bir şey” diye düşünüyordu??? “İnsan neyi özlüyor, başka bir insanı mı, yoksa onunla birlikte yaptığı şeyleri mi? O insan yerli yerinde duruyorsa, kendi hayatını sürdürüyorsa; özlemek onunla birlikte paylaşılan şeyleri özlemek mi?”
Demek ki sevda acısı, entelektüel onurdan daha önemliydi; onu anında silebiliyordu. Bir yazarın, “Aşk egoyu yener” sözünün doğru olduğunu düşündü.
Özlendin İstanbul!
önümde aynı rakı kadehi, aynı deniz, aynı hava, aynı alto saksofon ötüşlü vapurlar, deniz yüzeyinde dalgalanan çöplerden yiyecek aranan martılar, aynı yosun/balık/rakı kokusu, aynı mezeler, aynı garsonlar….
Eğer Adolf Hitler gençliğinde sırılsıklam âşık olduğu bir kızla birlikte yola çıksaydı, işler bu noktaya gelir miydi?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.