Diyorlar ki "Neden bazen hesabını kapatıyorsun?"
Öncelikle ben bir fenomen değilim.
Haa buna değer bulmuşlar takip etmişler, hoş gelmişler safa gelmişler, hepsinden Allah razı olsun.
Bu ikisini karıştırmayalım. Bu ayrı konu.
Arada neden kapattığıma gelince:
Arkadaşlar bakın, hayat sadece buradan ibaret değil.
Dışarıda da, kendimi dinleyebildiğim sessizliği dinleyebildiğim her şeyin kendisine ve özüne sonsuzca ve özümle kavuşabildiğim mücerret bir hayat var..
bugün her yer piyasadır. Alım-satıma konu olmayan nesne kalmamış gibidir
Sayfa 35
#Edebiyat
Bardağı yere vurup paramparça ediyorsun. Ardından bardağın kırık tarafıyla su içmek istiyorsun. Sonra dudağın kanayınca şaşırıyorsun. Eşyanın doğası bu. Kırdıysan kanar. Tamir etmediysen keser. Sonuçlarına katlanırsın. Konu da asla bardak değil bu arada
Hoş ev, değil mi? Şurada gördüğünüz iki kafa, zenci kölelere ait. Bir işaret bu. Ev bir köle tüccarınındı. Ah! O zamanlar oyunlar gizli oynanmıyordu! İnsanlar yürekliydi, şöyle diyorlardı: “İşte, evim barkım var, köle ticareti yapıyorum, kara derilileri satıyorum.” Bugün, bu işi yaptığını açıkça söyleyen birini düşünebiliyor musunuz? Ne rezillik! Parisli meslektaşlarımın konuşmalarını buradan duyabiliyorum. Bu konu hakkında ödün vermezler, iki ya da üç hatta daha fazla bildiri yayımlamaktan çekinmeyeceklerdir. İyice düşündükten sora ben de katılırdım onların imzalarına. Kölelik mi, hayır, biz ona karşıyız! Kendi evlerimizde ya da fabrikalarda köleliğe yer vermek zorunda kalmak düzenin bir parçası ama bununla övünmek, işte o olmaz.
Sayfa 35Kitabı okudu
1000k...bunun gibi diyelim.
Konu seçimi çok isabetli bir değişime uğramış...bunun gibi değişimlerle bize gel.
Beş Katlı Apartmanın Altıncı Katı / Ak Liman / Tahmine’nin Son SırrıAnar Rzayev · Ketebe Yayınları · 2023175 okunma
