Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Anlayamıyorum, kendimi çok zorluyorum, anlayamıyorum. Niçin, neden bugünkü kitaplar… Bizim gençlerinki olsun, Fransız yazıcılarınınkiler olsun, insanın hep kötüsünü, hayatın çirkin tarafını, ümitsizliğini, hiçliği, boşluğu konu olarak alıyor. Hep kötüler mi var? Dört bir yanımız sefalet, hastalıkla mı çevrili? Her gördüğümüz zalim, katil, egoist, hasut, kindar, yarı deli, ahlaksız mı?
Sayfa 21 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
“Belki kitaplar bizi yarım da olsa mağaralarımızdan çıkartabilirler. Belki bizi, aynı çılgın yanılgılara, hatalara düşmekten alıkoyabilirler. Ben senin oturma odandaki aptal piçlerin bu konu hakkında konuştuklarını duymadım. Tanrım, Millie anlamıyor musun? Günde bir saat, iki saat, bu kitaplarla ve belki...”
Sayfa 95 - İthakiKitabı okudu
Reklam
“İnsan ve Kur’an ikiz kardeştir.”
Sohbet biçimsizdir, belli bir konusu yoktur. “Oradan, buradan”, “havadan sudan” konuşulur. Sohbet, kaynayan bir su gözünün yüzeyindeki kabarcıklar gibi doğal, kendiliğinden, bir iç enerjisiyle devinir durur. Karşıdakini dinlemenin ödülü, kendini anlamaktır. Bu sohbetlerdeki esnekliğin ve seyyaliyetin kutsal kitapların üsluplarına benzediğini düşünüyorum. Kutsal kitaplar da tematik değildir. Bu kitaplarda bir konu, bir başka konu hatırına ansızın terk edilir, cennet temasını birden cehennem teması izler. Nikâhtan bahseden bir ayet topluluğu, bir bakışta alakalı kılınamayacak bir peygamber kıssasıyla sonlandırılabilir. Tıpkı insanın iç dünyasının topoğrafyası gibidir her şey. Uçurumlar ovalara bağlanır, yaylalar ırmaklarla bölünür. Yani tabiat ve insanın bakışımlı olmaları gibi, insan ve Kitap da bakışımlıdır.
Aradaki kişilerden ve bu kişilerin yazdığı kitaplardan bir türlü Allah’a ve Allah’ın sözlerine ulaşamıyor insanlar. Bu gerçeğe dikkat çektiğinizde kimi insanlar “O zaman sen neden kitap yazıyorsun?” şeklinde itirazda bulunabiliyorlar. Bunu soran kişiler önemli bir hususu gözden kaçırıyorlar. Kimi kitaplar, sadece Allah’ın ayetlerine dikkat çekmek ve çeşitli konu başlıkları altında insanları bu ayetler ile yüzleştirmek ve din adına esas alınması gereken tek kaynağın Kur’an olduğunu ortaya koymak için yazılır.
Yahudilikte kutsal kitaplar dışında Tora/Tevrat'ın gizli manalarını açıklayan mistik yorumlarını ihtiva eden ve İspanya Diasporası'nda ortaya çıkan bir diğer anonim kaynak olan "Kabala" ve Kabalistlerin Tora/Tevrat'ı konumundaki Yahudi mistisizmin temel kaynağını teşkil eden "Zohar" vardır. Zohar; Tora/Tevrat'ın Batini tefsirini konu almaktadır(...) Kabalistlere göre esas olan kutsal kitabı Batini yönüyle anlamaktır.
Sayfa 98 - Festival
"Elimden bırakmadan okuduğum bir kitap oldu ve okuduğum ilk Stephen King romanıydı. Son derece gerçekçiydi. Kitaba ara vermek zorunda kaldığımda bile sürekli " acaba şimdi ne olacak? " diye düşündüm durdum. Ayrıca bu kitap Stephen King okumaya başlayacak olanlar için ilk öneri olan kitaplar arasında. Ben yazarın diğer kitapları ile devam etmek gayesindeyim. Kitap hakkında tek bir eleştirim olacak. Keşke Annie de hakkında bilgi verseydi ve akıllarda oluşan bazı sorular havada kalmasaydı. Yazarımız Paul'ün Annie hakkındaki varsayımlarının yetersiz kaldığını düşünüyorum. Benim için bu şekilde olması daha etkileyici olurdu. Bir yazıda okumuştum ama ne kadar doğru bilmiyorum. Sanırım Stephen King 'in en büyük korkusu bir hayranı tarafından kaçırılmasıymış. Kitabımız da, geçirdiği kazadan sonra saplantılı bir hayranı tarafından bulunan ve kitap yazmaya zorlanan Paul' ün yaşadıklarını konu olan bir olay örgüsüne sahip. Okumak isteyenlere şiddetle tavsiye ediyorum.
Reklam
“Anlamıyorum, kendimi çok zorluyorum, anlayamıyorum. Niçin, neden bugünkü kitaplar... Bizim gençlerinki olsun, Fransız yazıcılarınınki olsun, insanın hep kötüsünü, hayatın çirkin tarafını, ümitsizliği, hiçliği, boşluğu konu alıyor. Hep kötüler mi var? Dört bir yanımız sefalet, hastalıkla mı çevrili? Her gördüğümüz zalim, katil, egoist, hasut, kindar, yarı deli, ahlaksız mı?
İşte hikâyesini nasıl anlatacağımı düşündüğüm en önemli romanlarımdan biri.Yazılış hikayesi öyle ilginç ki, neresinden başlayacağımı cidden şaşırıyorum.İmamın manken kızı Avustural’yada doğdu.Çin İşkencesi’nin hikayesini okuyacaksınız. Onun hikayesi Melberun’dan binlerce kilometre ötede doğmuştu. Bir gurup Melbourn’a gece yarısı döndük, kaldığımız
728 öğeden 451 ile 460 arasındakiler gösteriliyor.