Yazarlar Nasıl Okuyorlar - 5
3) Okumak için belli bir zaman ve mekan arar mısınız?
Mustafa Özçelik (Şair ve Yazar)
3. Okumak için çok özel zamanlar ve mekanlar aramam.
Ama verimli okuma saatlerim, sabahın erken vakitleri ve gecenin ilerlemiş anlarıdır.
Okuma sırasında sükunet, aradığım bir özelliktir.
Buna rağmen her vakitte ve ortamda okunabilecek kitaplar vardır.
Kitapların konu ve tür özellikleri onları her zaman ve her yerde okumayı mümkün kılmaktadır bana göre.
"Boş zamanlarımda ağaç altında ya da balkonda kitap okurum" gibi lafları hiç anlamamışımdır.
Bana bu söz, dünyanın en büyük yalanı gibi gelir.
Boş zamanlarımızda yemek yemek, uyumak nasıl anlamsız bir ifade ise bu da öyledir.
Sayfa 108
Darcy gülümseyerek, "Kitaplardan söz etmek nasıl olur dersiniz?" diye sordu.
"Kitaplar mı? Hayır, hayır! Eminim hiçbir zaman aynı kitapları okumuyoruz ya da aynı kitapları okusak bile aynı şeyleri hissetmiyoruz."
"Böyle düşünmenize üzüldüm. Ama öyle olsa bile en azından konu bulamamış olmaktan kurtuluruz. Kitaplar konusundaki zıt fikirlerimizi kıyaslarız."
Sayfa 106Kitabı okudu
Madem de Merteuil’den yaşama sanatı dersleri
Görüp öğrendiklerimi kitaplarla pekiştirdim ama okuduğum bütün kitaplar sizin türden kitaplar değildi. Hayatımızı, gelenek, göreneklerimizi romanlardan; düşüncelerimizin temellerini felsefi yapıtlardan öğrendim. Ayrıca en bağnaz ahlâkçıların kitaplarını okuyarak, onların bizden ne istemiş olabileceklerini anladım, dolayısıyla neler yapabileceğimizi, bunların ne kadarına izin verildiğini, neler düşünmemiz, nasıl gözükmemiz gerektiğini öğrendim. Bu üç konu üstünde bilgi edindikten sonra, üçüncüsünün başarılmasında bazı zorluklar olabileceğini fark ettim. Bunların da üstesinden gelinebileceği umuduyla çare aramaya başladım.
Sayfa 222
Günün birinde Tamam dedim sonunda birini bulun da evleneyim.. bütün dertleri buymuş gibi günlerce fotoğraflar koydular önüme, orada burada birilerini gösterdiler...
öğretmenler odasının kapısından giren yeni öğretmenlerle hep heyecanla tanıştırıldım.. mahelleninin düğünlerinde, Yanıma oturan komşular parmaklarıyla birbirlerine işaret ettiler
Sayfa 171Kitabı okudu
Anlayamıyorum, kendimi çok zorluyorum, anlayamıyorum. Niçin, neden bugünkü kitaplar... Bizim gençlerinki olsun, Fransız yazıcılarınınkiler olsun, insanın hep kötüsünü, hayatın çirkin tarafını, ümitsizliği, hiçliği , boşluğu konu olarak alıyor. Hep kötüler mi var? Dört bir yanımız sefalet, hastalıkla mı çevrili? Her gördüğümüz zalim, katil, egoist, hasut, kindar, yarı deli, ahlaksız mı?
Edebiyatta sadece üç, dört, bilemedin beş konu olduğu söyleniyor ama belki de tek bir konu vardır: ait olmak. Tüm kitaplar ait olma arzusu yahut bu arzuyu reddetme üzerinden okunabilir.
Bir masada ya da internet ortamında bir konu görüşülürken ortaya bir laf atan ve bunu "Bu da benim fikrim." diye savunan insanlar var. Burada, "Da" eki çok önemlidir, o kişinin fikre, çalışmaya, emek harcamaya, literatüre, deyim yerindeyse kafa patlatmaya hiç niyeti olmadığını ve o anda laf olsun diye ortaya salladığı sözün, kişisel özgürlük kapsamında kabul edilmesini istediğini gösterir. Oysa bu, "İfade özgürlüğü" değil, ifade kirliliğidir. Daha çok sosyal, siyasi, edebi konularda ortaya çıkan bu tavır, ne yazık ki neoliberallerin, postmodern akıma mensup olanların, sınıf savaşını ortadan kaldırmak için icat ettikleri ahlaksız bir palavradan ibarettir. Emeksiz fikir olmaz. Astrofizik, moleküler biyoloji, matematik gibi alanlarda, hayat boyu çalışmadan, kitaplar okumadan "Bu da benim fikrim." demek mümkün olmadığına göre diğer alanlarda da bu söz, cehaletin özgüvenle bütünleşmiş ruh halini ortaya koymaktan ve kişiyi küçük düşürmekten başka bir işe yaramaz.
Sayfa 13 - Doğan Kitap - 20. BaskıKitabı okudu
Niçin, neden bugün kitaplar.. Bizim gençlerinki olsun, Fransız yazıcılarınınkiler olsun, insanın hep kötüsünü, hayatın çirkin tarafını, ümitsizliği, hiçliği, boşluğu konu olarak alıyor? Hep kötüler mi var? Dört bir yanımız sefalet, hastalıkla mı çevrili? Her gördüğümüz zalim, katil, egoist, hasut* , kindar, yarı deli, ahlaksız mı?
*kıskanç
Sayfa 21