6 Şubat
Yeryüzünde gündüz müydü gece mi?
Küçük bir çocuk muydum?
Yoksa ihtiyar mı?
Zıt duygularımı aynı anda yaşıyordum.
Sıcaktım ama soğuktum da
İçim yanarken dışım üşüyordu.
Bedenim dökme bakırdan
Unutmadık, unutmayacağız..
Kahramanmaraş merkezli 11 ilimizi etkileyen depremin üzerinden bir yıl geçti.
Depremden görseller paylaşıp yakınlarını kaybeden dostlarımızın acısını tekrar deşmeye gerek yok.
Rabbim hayatlarını kaybeden vatandaşlarımızın mekanını cennet eylesin. Tüm milletimizin başı sağ olsun.
Bu mübarek kandil gecesinde hayatını kaybeden vatandaşlarımız için bir Fatiha okuyalım.
Tüm milletimizin tekrar başı sağ olsun. Miraç kandilimiz mübarek olsun.
Depremin ardından tam 1 sene geçti. Onlarca kişi, onlarca aile yok oldu. Ben de üniversiteden en yakın arkadaşlarımdan birini kaybettim. Onu anlatmaya kelimeler yetmez ama aklımda kalan en bariz özelliği Malatya şivesiyle o tatlı konuşması ve çocuksu ruhuydu. En büyük hayali atanmak ve bir aile kurmaktı. Ne atandı ne bir aile kurabildi. Üniversitede çok samimi bir grubumuz vardı, bir gün muhabbet ederken kızlarla sırf gırgır olsun diye kim kaç yıl içinde evlenecek diye tahminlerde bulunmuştuk. Sıra ona geldiğinde senin en az beş yılın var, çünkü çok çocuksun sen diye takılmıştım. Baya gülmüştü bana, sonra da dostum şunu biraz düşür bari beş yıl da çokmuş demişti gülerek. Ben de asla olmaz seni anca 5 yıl kurtarır demiştim. Üniversiteden sonra da hep arayıp sordu. Arada kaç yılım kaldı dostum, diye takılırdı. Ben de daha var var deyince dakikalarca gülerdik. O kadar vefalı bir dosttu ki... Deprem gecesi kızkardeşi ile birbirlerine sarılı halde bulundular. Bu dünyaya tertemiz geldi, tertemiz gitti. Onu o kadar çok özlüyorum ki.. Ruhun şad olsun, güzel kalpli arkadaşım. Sen bu dünyada tanıdığım en güzel insanlardan birisin🥀
Şehrim yıkık benim. Enkaz altında her şey. Ben bile... hayat bekleyen nefesler, mezar bekleyen cesetler var. Duyulmak isteyen çığlıklar, durmak bilmeyen yağmurlar var. Kavuşmak isteyen yürekler, hasret kalınan bedenler var. Betondan evlerin altında söndü her şey, herkes orada yitirdi her şeyini, kimsesini. Ben de orada bıraktım ruhumu, bedenimi ve kalbimi...
(Depremden Önce Yazılmıştır.)
İnsanın yarası ne kadar derinde olursa o kadar çok konuşmak istiyormuş buna karşın avazı çıktığı kadar susuyormuş.
Tam 1 sene oldu.
6 Şubat'tan 1 hafta önce nişanlanan arkadaşlarımı kaybedeli bir sene.
Gamzeme gelinlik baktığımız gecenin sabahı o evden kefenle çıkaralı tam bir sene.
Yardım edelim diye ses atmaya çalışan, şebeke çekmediği için enkazdan çıkarıldıktan sonra sesi bize ulaşan 2. depremde moloz yığının tamamen üstüne düşmesiyle hayatını kaybeden güzelimin çığlıklarına yetişemememin ardından tam bir sene.
Mustafamızı yıllardır hevesle beklediği askerliğe gönderememizin ardından tam bir sene.
Ve bazı yaralar hiç kapanmayacak...
En uzun gece.. Saat 04:17
Herkes bir şeyler söyledi.
Deprem üzerinden bir yıl geçmiş,
Fakat acısı, hissiyatı hiç geçmedi.
O günden sonra kimse eskisi gibi olmadı, olamadı. Acılarımızı konuşacağız, fakat asıl konuşulması gereken neler yapıldığı ve neler yapılmadığı. Bir daha böyle acılar yaşamamak duasıyla.
Allah tüm depremlerde kaybettiklerimize rahmet eylesin... aminnn...