... Köy sakinlerinin kimi evindeydi kimi tarlasında çalışıyordu, her biri kendi işine dalmıştı ki birden kilisenin çanı duyuldu.
... Çanlar gün içinde birçok kez çalardı; dolayısıyla bunda şaşılacak bir yan yoktu. Ama çalan yas çanıydı, üzgün üzgün ve bu, evet, şaşırtıcıydı, çünkü bildikleri kadarıyla köyde kimse ölüm döşeğinde değildi...
... Çan birkaç dakika daha çaldıktan sonra sonunda sustu.
Daha sonra kapı açıldı ve eşikte bir köylü belirdi. Bu adam her zamanki çan çalma görevlisi olmadığına göre, bu durumda, köy sakinlerinin ona zangocun nerede olduğunu, kimin öldüğünü sormaları anlaşılır bir şeydi. “Zangoç burada yok, çanı çalan benim” diye cevap verdi köylü. Köy sakinlerinin ısrarla “Peki ama ölen de mi yok?” diye sormaları üzerine köylü şöyle dedi: “Hayır, ismi olan, insan görünümünde biri için değil, adalet için çaldım yas çanını, çünkü ölen, adalet.”
(José Saramago)
Sayfa 24 - Kafekültür Yayıncılık, İstanbul, 2013Kitabı okuyor
Adaletin varoluşunun temeli devlet, sınıf, üretim biçimi, bilim, refah olamaz. Hatta insan bile olamaz. Nasıl ki insandan bağımsız, üstte, insanın her halükârda tabi olması gereken bir ahlâk fikri vardır, adalet de vardır ve böyledir. Sağır, kör, dış âlemden doğuştan habersiz bir insan nasıl ahlâktan bigane kalamayacaksa ve ahlâklı olmanın temeli onun için eğitim, duyu organlarının tamlığı, sosyal çevre vs. değilse adalet de bu tür bir temele yaslanmadan vardır (çünkü, sağır, kör olmak insanı nefs sahibi olmaktan vareste kılmaz. Allah nefse fücurunu ve takvasını ilham etmiştir, bkz:Kur'an, Şems/8).
Sayfa 150 - Ayışığı Kitapları - KİTABEVİ (1.Baskı)
Her türlü zorbalığın toplum tarafından makul ve yerinde bir gereklilik olarak karşılandığı, beraat kararı gibi her türlü merhamet göstergesinin toplumda tatminsizlik ve intikam duyguları uyandırdığı bir dünyada adaleti düşünmek gülünç değil midir?
Sayfa 8 - TÜRKİYE İŞ BANKASI Kültür YayınlarıKitabı okudu
İnsanın içindeki adalet duygusunu köreltirsek, insanın insana saygısı kalmaz. İnsanın insana itimadı kalmaz. İnsanın insana itimadı, hürmeti kalmayınca da bir yerde insanlık çok şey kaybeder, hayat çirkinleşir.