Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
gençliğin toyluğu, sevinçler, ızdıraplar, aşklar, hep uçlarda yaşama isteği; aslında bunları aşınca insan gerçekten gelişimine ve ne istediğine odaklanabiliyor. ergenliği erken bitirmek ve önüne bakmak gerekiyor. bu sayede hayatı anlamlandırabiliyor insan...
400 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Katı aile kuralları olan bir ailede büyüyen Nehir, yedi yaşından sonra asla sevgi görmez. Çünkü zengin bir aile olan Aksoylar, her zaman kurallar çerçevesinde yaşar. Onlara göre Nehir hayatı kendi kendine öğrenmelidir. Bu yüzden ortaokula kadar diş telleri olan, gözlüklü ve asosyal bir kız olarak yaşar. Daha sonra lisede okulun müdürünün çocuğu ve aynı zamanda en popüleri olan Deniz ile tanışır. Lise’de Irmak, Deniz ve Nehir birlikte takılmaya başlar. Hatta bu yüzden onlara ”Sulu Parazitler” adını takarlar. Aynı lisede Ateş, Su ve Toprak adında üç öğrenci daha vardır ve onlara da ”Elementler” adını verirler. Bu iki grup birbirini hiç sevmez. Irmak, birilerinden hoşlandığı zaman, aklının sürekli o kişide olacağını ve bu sayede zor olan hayatının kolaylaşacağını düşündüğü için kriterlerine uygun birini arar. Bir gün parkta oturan bir çocuğa ”seni sevmeme izin verir misin?” der. Çocuk şaşırsa da ”Başımdan gideceksen tamam” der. Bu çocuk Kıvançtır. Kıvanç, hayatı çok karanlık olan biridir.Irmak daha sonra her gün parkta Kıvanç ile görüşmeye başlar. Ama bazı şartları vardır, Kıvanç onu sevmeyecek ve asla telefon numarasını istemeyecektir. İki ay sonra da görüşmeyi keseceklerdir. Nehir daha sonra ondan hoşlanmaya başlar. Kıvanç Nehir’in lisesine geçer. Nedeni de okulun şehirdeki en büyük müzik atölyesine sahip olmasıdır. Nehir’in en yakın arkadaşı olan Irmak, Kıvanç’ın en yakın arkadaşı olan Ozandan hoşlanmaya başlar. Nehir, Kıvanç’ı tanımaya başladıkça başına işler açmaya başlar ve bu olaylara Nehir’in okuldaki yakın arkadaşları da dahil olur.
Solucan I - Umut
Solucan I - UmutZeynep Sey · Ephesus Yayınları · 20152,880 okunma
Reklam
Kendin hakkında ne düşünüyorsun
Nörogörüntüleme çalışmaları, ergenlerin akranlarına karşı dramatik hassasiyetini gözler önüne sermektedir. Yetişkinlere diğerlerinin onlar hakkında ne düşündüğünü, ardından da kendileri hakkında ne düşündüklerini sorun. Bu iki görev için, iki farklı ve kısmen üst üste binmiş frontal ve limbik yapı ağı harekete geçecektir. Ergenlerde ise iki sorunun yanıtı aynıdır. "Kendin hakkında ne düşünüyorsun?" sorusu nöral olarak, "Diğerleri hakkımda ne düşünüyorsa onu." şeklinde cevaplanacaktır.
Erkeklerde ergenlik
Ergen erkeklerde kasıklara pompalanan fallik kandan dolayı frontal korteks hipoksiye teslim olur.
Ergenliğin özeti
Ergenlikle ilgili hiçbir şeyi gecikmeli frontal korteks gelişimi bağlamı dışında anlamak mümkün değil. Ergenlikte limbik, otonom ve endokrin sistemleri tam gaz çalışırken frontal korteks hâlâ kurulum talimatlarıyla uğraşır. Ergenliğin bu denli rahatsız edici, harikulade, ahmakça, dürtüsel, ilham verici, yıkıcı, öz yıkıcı, benliksiz, bencil, imkânsız ve dünya değiştirici olmasının sebebi budur. Şunu düşünün: Ergenlik ve erken yetişkinlik dönemlerinde ölmek isteriz. Öldürülmek isteriz.Evi sonsuza değin terk etmek, yeni bir sanat formu keşfetmek, bir diktatörü koltuğundan indirmek isteriz. Bir köyde etnik temizlik yapmak, kendimizi ihtiyaç sahiplerine adamak, bağımlı olmak, grup dışı evlilik yapmak, fiziği dönüştürmek, acayip acayip giyinmek, sırf eğlenmek için kendimizi paralamak isteriz. Hayatımızı Tanrı'ya adamak, ihtiyar bira hanımefendiyi soymak isteriz. Tarihin tam da içinde bulunduğumuz anı, en önemli, en fazla tehlike ve vaatlerle dolu ve en zorlu ana dönüştürmek için ilerlemiş olduğuna inanmak, işlere burnumuzu sokup bir fark yaratmak isteriz. Diğer bir deyişle bu dönem, maksimum risk aldığımız, yenilikler peşinde koştuğumuz, akranlarla bağ kurduğumuz dönemdir. Íşte tüm bunların sebebi, olgunlaşmamış frontal kortekstir.
still reading tho
4-12 çalışıyorum. ya kitaplara vakit ayırıyorum ya kendime; çok arada kaldım hahhhahaasbhwgqwh anyways
Susanna Tamaro
Susanna Tamaro
tamaro'nun dilini gerçekten çok sevdim. sanki kendi ninemin mektuplarını okuyormuşum gibi hissetiriyor. diğer eserlerini de merak ettim. en kısa zamanda alacağımm tralalaa çalışmanın en güzel yanı para ve okumak istediklerini almak olmalı bence bfbajcbsj
Reklam
Son aylarda sabah uyanır uyanmaz nasıl ağladığını anımsıyor musun? Kahve fincanının önünde oturuyordun, gözyaşların sessizce yanaklarından süzülüyordu. "Neden ağlıyorsun?" diye soruyordum, ama sen avutulmaz bir biçimde öfkeyle: "Bilmiyorum," diyordun. Senin yaşında, insanın içinde derleyip toplayacağı çok şeyi, tasarıları vardır ve bu tasarılarda da güvensizlikleri.
Sayfa 18 - 17 yaşındaki ergen muzdarip benKitabı okudu
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.