Eğitim, bilgi, öğrenim üzerinde aşırı bir ısrardan çok, cehalete ve eğitimsizliğe sorumsuzca, hatta suç denecek düzeyde bir müsamaha gösterilmektedir. Oysa bugün herkes bilmektedir ki modern bir toplumun refahı, ilerleme, demokrasi, özgürlük, eşitlik içinde yaşama, diğer toplumlardan saygı görme, hatta günümüzdekiler kadar zorlu bir dünyada hayatta kalma kabiliyetini belirleyen, kadınlarla erkeklerin, gençlerle yaşlıların eğitim düzeyidir.
Sayfa 61
Daha sonraları, uğradığı acı ve travmatik bozgunun ardından, Japonya ekonomik kalkınmanın başkalarının topraklarını işgal etmeden de mümkün olduğunu ve avcıya dönüşmeden de av olmaktan çıkılabileceğini yine hayranlık uyandırıcı bir şekilde kanıtlayacaktı.
Sayfa 53
Toplumlardaki derin altüst oluşlar elbet sadece bir dış olaya tepki olarak ortaya çıkmaz. Bunun için zihinlerde uzun bir yolun katedilmesi, toplumsal veya kimliksel gerilimlerin ve iyi çözümlenmemiş sorunların birikmesi gerekir.
Sayfa 40
umut etme zamanıydı. Bir başka bakış açısına göre, hayal kurma da denebilir.
Sayfa 40
Evet, gerileme bir vakıa ve zaman zaman tam bir siyasi ve ahlaki iflas görüntüsüne bürünüyor ama iyi veya kötü gerekçelerle Batı ile savaşan ve onun üstünlüğüne karşı çıkan herkes daha da ağır bir iflas yaşıyor.
Sayfa 10
Eve döndüğümde, zırhlı kapıyı üç kez kilitleyerek içeri kapandığımda, başka türlü bir korkuya kapıldım, kendimden, bu kararmış kentin bana yaptıklarından korktum, benzerlerime ve dünyaya karşı bakışımdan hem korktum, hem utandım.
Hemen uzaklaşmam gerekiyordu, huzuru uzaklaşmakta bulmam gerekiyordu. Belki insanlardan uzak olursam, onları sevmeyi yeniden öğrenebilirdim.
Sayfa 164
Kent artık dayanılmaz olmuştu benim için. İnsanlar griyi göz halkaları ve gri bakışlarla duvarları yalayıp geçiyorlardı; İkinci Dünya Savaşı’nda soğuk gecelerde, kömür bulanmazken de böyleydi herhalde diye düşünüyorum. Ama bugün ne savaş vardı ne de soğuk. Bezginlikti bu. Savaş’ın kışkırtıcılığı olmadan yenilginin tadı vardı. Hiçbir ateşin yumuşatmadığı bir kış yaşanıyordu.
Sayfa 164
…belki de uzaklaşırsak, yaşlanan insanların son onuru olan bilincimizi koruyabilirdik.
Sayfa 164