a

Anadolu

1 member
Çok şey yaptı, Anadolu Türkiye'dir...
İstanbul -İmparatorluğun başı- kubbelerden kamburlarını çıkararak böyle sinmişken, Anadolu ne yapabilir ki?
Sayfa 94 - Ithaki Yayınları 20. Baskı Mart 2011 Ithakide 13. BaskıKitabı okudu
208 syf.
10/10 puan verdi
Milli Mücade
Her Türk'ün kesinlikle okuması gereken bir eser. Şişli'de ateşten gömleği sırtlarına giyen kahramanlarımızın, birbirlerine ve vatana olan aşklarını, İzmir'in yolunda feda ettiklerini ve birir birer yanarak kül oluşlarını görüyoruz.
Ateşten Gömlek
Ateşten GömlekHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 202023.8k okunma
Reklam
Şu insanlar, şu dünyada var oldukça her şeye akıl erdirecekler, kartalın uçuşuna, karıncanın yuvasına, ayın, günün doğuşuna batışına, ölüme, kalıma, her şeye akıl sır erdirecekler. Karanlığa ışığa, her şeye, her şeye akıl erdirecekler, tek insanoğluna güçleri yetmeyecek. Onun sırrına ulaşamayacaklar.
Bu hakikatlerden birincisi, ulûhiyet ve rubûbiyyet olarak Rabb olan A llah'a; İkincisi nübüvvet burcu olarak Pâk-i Server H z. M uham m edi, ve nihayet üçüncüsü de velâyet burcu olarak Şâh-ı Merdân İmam-ıAlîye, te­ kabül etmekteydi sanırım. Dahası, bu üç hakikat, “Hû” zamiriyle, yani üç “H ” harfiyle (başka de­ yişle üç “O ” ile) kendisini 'Lam E lif olan bizatihi Ehad’ın ve Allah'ın var­ lığında ifna’ ederek sırlıyordu. Aynen öyle de abd-i âciz âşıklar olan melâmîler de bu üç harfin haki­ katini; upkı Lam hükmünde olan nefislerinde ve de hükmünde olan ruhlarında cem ederek; —teşbihte hata olmaz, hatasız teşbih olmaz- böy- lece Ene’l-Hakk kavlince bizatihi Ehad’a öykünerek, yani adetâ bu iki harfi (yani nefis ve ruhu) birleyerek 'Lam E lif (yani Hakty eyledikleri gibi; bu da yetmez, geriye kalan diğer üç ‘H ’ harfini, yani üç Hu yu (başka de­ yişle “Rubûbiyyet - Nübüvvet - Velâyet sırrını) Lam E/z/’misali birlemiş ol­ dukları ya da Hakk’lamış oldukları varlıklarında ifiıâ ederek; filvaki, hem zâhirlerinde hem de bâunlannda cem ederek gerçek bir melâmî olduklannı telakki ediyorlardı sanırım... Kanaatime göre, bu yüzden olsa gerek, Melâmîlik tarikadar üstü bir du­ ruştur ve de ötelerin ötesidir, herhâlde... Bu vesileyle, bu mütevazi çalışmamızı okurken ara sıra, söz konusu bu çocukça zevk ve neş’eyi duyumsamaya çalışmanızı ve böylece bir nebze de olsa melâmîlerle empati kurmaya çaba sarfetminizi küçücük bir rica olarak sizden istirham ediyorum.
Bu yüzdendir ki, Melâmîler, yollarını “M eslek-i C elîle-i Ahmedîye”'yani Hz. Muhammed’in (s.a.v.) yüce tavrı ve yolu diye tanımlarlar. Nitekim, Hz. Muhammedi A‘ llah sizin dış görünüşlerinize ve m allarınıza bakmaz, kalple­ rinize ve davranışlarınıza bakar. ” diyerek melâmetin en önemli boyutların­ dan birini ortaya koymuştur.5 Eserinde, kavramların felsefî karakterlerine de işaret eden Seyyîd Ş e rifel- Cürcanfnin, “Melâmîyye” başlığı altında şunları söylemesi, melâmet dü­ şüncesinin İslam bünyesindeki yerini anlatması bakımından çok ilginç­ tir. Diyor ki Cürcanî: “Melâmîler, iç dünyalarında olanı dışa vurmayan bir topluluktur. Bunlar, özde doğruluğu elde etmeye gayret gösterdiklerinden 4 Bkz,Dr. ShawqiAbu Khalil,AtlasonTheProphetsBiography:Places,Nations,Land- marks, Matkaba Darus-Selâm, s. 259-260, Riyadh, 2003. 5 Bkz.,EnverBehnan Şapolyo,MezheplerveTarikâtlerTarihi,ElifKitabeviYayınları, İstanbul, 2004. 22 her şeyi dış dünyadaki şekliyle değil, gayb âlemindeki varlığıyla itibara alır­ lar. Böyle olunca da bunların irade ve ilimleri Allah’ın irade ve ilmine ay­ kırı olmaz. Melâmîler; haklarında şu kudsî hadis irad edilen topluluktur: "Benim velîkullarım, benim özelkubbelerimin akındagizlidir veonları ben­ den başka kimse tanım az”
Demek, Anadolu, maddesiyle, insanıyla, ruhuyla hiçbir dayanağı olmayan yarı ölüler ülkesi...
Reklam
116 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.