Profil
Bir gün Diyojen çok dar bir yolda zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir. Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa: "Ben bir serseriye yol vermem," der. Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin bir şekilde şu karşılığı verir: "Ben veririm!"
Çok Net!
Diyojen, “Erkekler ne zaman evlenmelidir?” diye soran birisine “Genç ise, henüz evlenme zamanı gelmemiştir. İhtiyar ise, vakti geçmiştir.” şeklinde yanıt vermiştir.
Reklam
Bir toplantıda, bir genç Mehmed Âkif'i küçük düşürmek için: - “Siz baytarmışsınız, öyle mi?” diye sorar. Âkif hiç istifini bozmadan şu cevabı verir: - Evet. Hayrola bir yeriniz mi ağrıyordu?
Churchill bir akşam eve sarhoş gelir. Hizmetçi dayanamayıp “Kör kütük sarhoşsunuz” der. Churchill bunun üzerine şu cevabı verir: “Ve siz de çirkinsiniz. Sarhoş olabilirim hanımefendi ama sabaha ayılmış olacağım, siz ise hala çirkin olacaksınız.”
1 Stalin'in oğlu Yakov'un nasıl öldüğünü ancak 1980 yılında The Sunday Times gazetesinde okuyabildik. İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanlara tutsak düşen Yakov, bir grup İngiliz subayıyla birlikte bir kampa konulmuştu. Aynı kenefi paylaşıyorlardı. Stalin'in oğlu, kenefi leş gibi bırakıp çıkma alışkanlığındaydı. İngiliz subaylar,
Sayfa 267
İnsanlık
Sabahattin Ali, Aydın Ortaokulunda Almanca öğretmenliğine atandığında solculuktan fişlenmişti, polis takibindeydi. İstanbul'dan Aydın'a bir dönüşünde, trenden inince bakmış, bir sivil polis takılmış hemen peşine. İki valiz taşıyan Sabahattin Ali biraz yürüyünce durmuş, polise şöyle demiş: "Nasıl olsa eve kadar peşimden geleceksin, hava da sıcak, bari şu valizin birini de sen taşıyıver." "Peki" demiş polis, "insanlık öldü mü?"
Sayfa 272
Reklam
Nâzım'ın annesi Celile Hanım'la aşk ilişkisi dillere destan olmuşken Yahya Kemal genç Nâzım Hikmet'e ders veriyor evlerinde, şiirlerini elden geçiriyor.. İşte bu günlerden birinde Nâzım Hikmet eve gelen hocası Yahya Kemal'in paltosunun cebine bir mektup koyuyor: "Hocam olarak girdiğiniz bu eve babam olarak giremezsiniz."
Sayfa 176
Gorki'den Dostoyevski'ye
Hulki Aktunç, Kemal Tahir'e bir gidişinde, "Çalışma masanızın arkasında Maksim Gorki'nin fotoğrafı vardı, şimdi o fotoğraf yok, niye?" diye sormuş. Kemal Tahir şöyle cevaplamış: "Çok önemli bir soru sordun, Maksim Gorki'yi severim, hâlâ seviyorum ama günün birinde şöyle düşündüm: Gorki olmasaydı dünya romanında çok büyük bir boşluk açılır mıydı, örneğin Dostoyevski olmasaydı dünya edebiyatında önemli bir boşluk açılırdı. Romanda bir çöküntü olurdu. Gorki olmasa bir boşluk açılır mıydı? Ben yine seviyorum onu ama duvara bir tek romancının portresini asacaksam o Gorki değil."
Sayfa 147
Mark Twain, Amerika’nın güney kesiminin geri kalmışlığının müsebbibi olarak gördüğü, tarihi roman(s)larıyla tanınan Sir Walter Scott’u romanlarında yer yer tenkit etmiştir. Buna verilebilecek belki de en iyi örnek, Huckleberry Finn’in Maceraları kitabında Twain’in batan bir gemiye WALTER SCOTT ismini vermesidir.
Nasihat
Attila İlhan 1950'lerin sonunda çevresindeki genç şairlere "Cemal Süreya'nın peşine takılmayın" dermiş.
Sayfa 89
35 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.