a

Antik Çağ

Kesin olan bir şey var ki İlyada'nın ve Odysseia'nın şairleri, kendilerini dönemin diğer şairleriyle bir araya getiren, kelimelere dökülmüş ve bunun yanında içeriksel ve şiirsel olarak üzerinde çalışılmış Erken Yunan şiir geleneğinden ilham almışlardır. Bu şairlerin "efsane tarihi" konusundaki engin bilgileri göz önünde bulundurulduğunda, o dönemde Yunanların, tanrılar ve kahramanlar hakkında sözlü olarak, yani yalnızca hafızalarının yardımıyla kuşaktan kuşağa aktardıkları çeşitli yerel hikâyeleri olduğu sonucuna varılabilir. Böyle bir hafızaya sahip olmak için Homeros dönemi öncesi gelenekte de kendine özgü, epik formüllerden oluşan bir şiir dili geliştirilmiştir. Bu dil, esnek bir şekilde tekrarlanabilen ve kullanılabilen cümle öğelerinden oluştuğu için, şiiri sözlü olarak terennüm eden şairlerin, performansları esnasında metinlerini sanatsal kurallara göre doğaçlama nakletmelerini mümkün kılmıştır.
Sayfa 43 - Runik KitapKitabı okudu
İlk Hellenleri Anadolu'ya çeken başlıca öğe maden olsa gerektir. Homeros destanlarında "tunç" sözcüğü iki dizede bir geçer. Ama tunçtan da daha değerli sayılan bir maden demirdir. Efsanenin şiir öğeleriyle süsleye süsleye Homeros destanları haline getirdiği seferin ya da seferlerin gerçek amacı bu madenleri elde etmek değil de nedir? Troya seferi bir çapulculuk seferidir, nitekim Troya önünde dokuz yıl beklerken Akhaların boş durmadıkları, ta Güney Anadolu'ya kadar sokulup Lykia gibi zengin bölgeleri yağma ettikleri İlyada'da sık sık anlatılır.
Sayfa xxxi (Önsöz) - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Homeros tanrı dünyasını insan dünyasında gördüğü gerçeklerle canlandırmıştır. Tanrıları pek ciddiye almadığı öteden beri okuyucuların dikkatini çekmiştir. Tanrıyı kusursuz bir varlık olarak tasarlayan tektanrılı dinlerden geçen bizler, Homeros'un tanrıları tıpkı insanlar gibi zayıf ve kusurlu göstermesini ister istemez yadırgarız. Bizden çok
Sayfa liv (Önsöz) - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Homeros döneminde epik sözlü şiir, muhtemelen en azından destansı sunum sanatı hakkında temel düzeyde bir bilgiye sahip, hali vakti yerinde kişilerin eğitimlerinin bir parçasıydı. Nitekim bu sanatta usta olanlar, şiirsel bir üslupla doğaçlama yapılan sunumlar için gereken dilsel araçları öğrendikleri bir mesleğe mensup ozanlardı. Bunu yaparken ozanın uygun kelimeleri bulmasına, anlatımının mevcut somut bir düzeni izlemesine, hatta hikâyesini dinleyenlerin, sanki orada bulunmuşlar gibi olaya tanık olmuşçasına anlatılanları takip edebilmelerine özellikle dikkat edilirdi. Mevcut Homeros geleneğinin ozanları, bu anlatılanlara göre sosyal kültürün merkezinde yer alıyorlardı. Zenginlerin şenlik yemeklerinde, halka açık yerlerde, halk şölenlerinde ve toplantılarında şarkı söylerlerdi. Tanrılar ve kahramanlara ilişkin anlatılan tüm efsaneler hakkında sahip oldukları bilgi birikimleri sayesinde, bilginin temsilcileri olarak görülürler ve aynı zamanda ilahi hakikati ve insan ahlakını temsil eden ve bunlara özen gösterilmesini öğütleyen otoriteler olarak kabul edilirlerdi.
Sayfa 48 - Runik KitapKitabı okudu
İlyada'da Akhaların üstünlüğü yalnız şu ya da bu parçada değil, bütün destan boyunca belirtilmiştir. Bunun nedenini de Homeros'un dinleyicilerinde aramak gerek. Troya Savaşı'ndan beş yüzyıl kadar sonra Homeros İlyada'yı bu savaşı kazanmış, Anadolu'ya yerleşmiş, orada sömürgeler kurmuş ve atalarının kahramanlık destanlarıyla övünen, bunları uzun uzun dinlemekten zevk duyan Hellenler için söylüyordu.
Sayfa xxxii (Önsöz) - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
İskender, ne servet ne de bir eli yağda bir eli balda rahat bir yaşam istiyordu. Savaşmayı ve mücadele etmeyi istiyor, şeref ve onur elde etmeyi öncelikli kılan bir yaşamı tercih ediyordu.
Reklam
En iyi ölüm beklenmedik ölümdür. | Sezar |
Sayfa 197Kitabı okudu
Bir kusuru ulu orta söylemek görgüsüzlüktür. | Sezar |
Sayfa 143Kitabı okudu
İskender, yastığının altında hançeriyle beraber İlyada 'yı da her daim bulundururmuş. Asya' nın içlerine gittikçe kitap bulmakta zorlandığından Harpalos'a kitap göndermesini emretmişti.
Şairler, anlamsız ama kahramanca ölümleri, savaşılıp kazanılan sistemli muharebelere tercih ederler.
Sayfa 162Kitabı okudu
166 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.