Profil
Kaynatılmış ve baharat katılmış şaraplara Ortaçağdan başlayarak verilen büyük geleneksel değeri bilmezsek, Fransızların toplumsal yaşamında aperatifin oynadığı rolü doğru bir şekilde nasıl kavrayabiliriz ?
Bir toplumun yaşamının şimdiki anıyla yetinirsek, her şeyden önce yanılgıya düşeriz: Çünkü her şey tarihtir; dün söylenenler de, bir dakika önce söylenenler de tarihtir. Ancak şimdiki zaman için durum farklıdır. Onu tanımamaya mahkumuz, çünkü onun öğelerini ölçüp biçme ve onları karşılıklı ilişkilerinde değerlendirme olanağını yalnızca tarihsel gelişim sunar.
Reklam
Reik Batı dinindeki yaradılış mitinin bir unsuru olan iyi ve kötünün ayrışmasını ruhun kapalı sistemi içinde bilinç ve bilinçdışı arasındaki çözülmeyle karşılaştırmaktadır. Bu karşılaştırmada kötülüğü temsil eden Şeytan, bilinçdışından kaynaklanan dürtüsel eğilimlere tekabül eder. Nevroz vakalarında bunlar bastırılmıştır, ama kabuslardaki imgelerde, davranış bozukluklarında ve ketlenmelerde yeniden baş gösterirler. Jones gibi Reik da ödipal çatışmayı kötülüğe ilişkin kültürel imgelemle benzerliğe sahip bir model olarak görmektedir. Şeytan, bilinçdışının birçok kez üzeri örtülmüş, itilmiş, kovulmuş ama tam anlamıyla ele alınıp halledilmemiş bir katmanına işaret eder. Hıristiyan tanrısına karşı çıkan ve çölde İsa'yı ayartmayı deneyen karanlık güçlerin Şeytan'da kendini belli etmesi gibi, nevrozda da -üstesinden gelinememiş ödipal çatışma durumu için semptomatik bir şekilde- bilinç alanıyla bütünleştirilemeyen karşıt güçlerin gizli oyunu sürmektedir.
"Burada kadınlar sadece çocuk sahibi olur, sonra da hemen mezara giderler."
İnsanın prensibi zekaya dayanan eylemdir. İnsan zekaya dayanan ve bir amaç güden davranışları ile herhangi bir çevrede hazır bulduğu rastgele objektleri değiştirir. Bu yüzden onda özelleşmiş organların geliş­mesi gerekmemiştir. İnsan zekice yaptığı değişiklikler ile realiteyi kendi ihtiyaçlarına uydurur. Buna karşılık hayvanlar özelleş­miş organları ile özel bir çevreye uymuşlardır. Örneği, Buz Devrinde uzun tüylü bir fil tipi vardı, iklim ısındığında onun soyu tükenmiştir.
Sayfa 17
Reklam
Ve isyan —ki olan budur— baskıcı olduğu hissedilen bir sistemin yarattığı birikmiş saldırganlık ve düşmanlığın salıverildiği bir katarsis çabasıdır.
Sanayi Devrimi, Bira ve İspirtolu İçkiler
19. Yüzyılda bira ve ispirtolu içkilerin bu şekilde karşı karşıya getirilmesi örgütlü işçi hareketinde özel bir anlama kavuşur. Buradaki mesele alkol sorunudur. 19. Yüzyıldaki sosyalist harekette alkol sorunu merkezi bir öneme sahiptir. Proletaryanın alkolikliğiyle en iyi nasıl başa çıkılacağı tartışmasında iki ayrı cephe vardır. Anglosakson-Püriten gelenekten gelen cephe alkolden tamamen uzak durulmasını savunur. Diğeri ise ölçülü alkol tüketimini, yani bira içilmesini zararsız bulmakla kalmaz, faydalı bile bulur. (görüldüğü gibi, bu iki görüş Calvin/Luther ilişkisinin yeni bir versiyonudur.) İçkiden tamamen uzak durulmasını savunan Avusturyalı sosyalist Viktor Adler, birayı sarhoş ettiğinden değil, rahatlığı teşvik ettiği için yargılarken sosyalist öz disiplin psikolojisi hakkında hayli fikir edinmemizi sağlar. "Kahrolsun rahatlık!" başlığını taşıyan bir makalede şöyle yazar Adler: "Biz rahatlık istemiyoruz, tersine, tüm çalışmamız işçilerin rahatsız olmasını hedefliyor. Biz kendimizi gizlemek istemiyor, her şeyi olanca açıklığıyla görmek istiyoruz, daha çalışkan, daha becerikli olmak istiyoruz, alkollü beyinler başkalarının angaryasına koşmak için yeterli olabilir ama işçi sınıfının kurtuluşu için salim kafalı, soğukkanlı insanlara, sağlıklı beyinlere ihtiyaç vardır." Bir başka yerde ayıklık, rasyonellik ve beyni daha ön plana çıkarır: "Beyinlerde devrim yapmak; umudumuz budur, insanlığın geleceği için mücadele eden herkesin çabası budur."
Sayfa 163 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
To find out how and how much a savage or his myths can labor, one has to be there beside him. These qualities mark the great difference between Malinowski and the earlier generation of armchair theorists. Even those who did practice in the field in his day he characterizes dismissively as conducting their interviews from a "comfortable position on the veranda of the missionary compound, Government station, or planter's bungalow ... armed with pencil and notebook and at times with whisky and soda".
Çamurdan yapılma insan öyküsüne dair yorumlar Sümer mitolojisinde boy gösterir, ayrıca Afrika’nın Yoruba halkının sözlü tarih unsurlarından biridir. Toz ve kil, Kitabı Mukaddes’te ve Kuran‘da da Tanrının kullandığı malzemelerdir. Yaratılışla ilgili bu mitlerin mantığı ve güzelliği, kökümüzü tamamen bu gezegenin özünü dayandırıyor olmalarıdır. Bu mekandan doğduk, burada topraktan yoğrulduk ve yaşama kavuştuk.
Sayfa 19
914 öğeden 601 ile 610 arasındakiler gösteriliyor.