Abdülhak Şinasi Hisar
Şehr-i İstanbul'u böyle latif ve zarif kişinin kaleminden okumak, bir dönemde Orda yasama sansı olan benim içi. Ayrı bir keyif oldu...
Birbirine komsu olan o bütünlüğü sağlayan Boğaziçi yalılarını öyle duru, öyle içten anlatıyor ki, gidip görmeyen biri için bir ayrı güzellik katıyor ruhuna..
Sadece yalılarını değil insan ilişkilerine de dem vuruyor, işte bu diyoruz,..
"Boğaziçi Mehtapları gibi Boğaziçi Yalıları da rüya olmuş bir gerçeğin zaman ve mekân içinde tasviridir. Mehtaplar, Boğaziçi’nin birinci senfonisiydi; gümüş senfoni... Yalılar, Boğaziçi'nin ikinci senfonisidir; altın senfoni...”.
Eyvah! Ümit, aşk, emel ve şefkat gibi bütün aydınlıkların karardığı bir ufka doğru yüzüyoruz."
( S:63)kıtabın ortasından
İstanbul'u dinlemek ve duymak için mutlaka okunması gereken bu kıtabı,, Hisar, Boğaziçi'ni mevsim mevsim, saat saat yaşatmayı başarıyor; geçmiş zaman cennetinde görülen bir medeniyet rüyasına götürüyor okurunu.
Kitabı mutlu, tebessümle kapattım sıra sizde
Buyurun #OKUYUN & #OKUTUN
Talip Apaydın' ın Enstitüye kabulüyle başlayıp, mezun olana kadar ki anılarından oluşan, dönemin eğitim seferberliğini bize ibret dolu gerçeklerle anlattığı kitabı...
Elimden gelse kitabı olduğu gibi alıntılayabilirdim... Beni o derece etkileyen, duygulandıran, içimi burkan, kızdıran, mutlu eden, sayısız hissiyat yaşattı...
Köy Enstitülerinin ilk kuruluş amacı; köylüyü bilinçlendirecek eğitmenler yetiştirip yine, o eğitmenleri kendi veya başka köylere gönderip köy okullarında eğitim seferberliğini başlatmaktı... Böylelikle insanlar kendi topraklarında eğitilecek, yetişecek ve de gelişecekti...
Bununla beraber ne olacaktı peki; köyden kente göç olmayacaktı, bilinçli tarım yapılacaktı, zanaât sahibi olunacaktı, bilinçlenilecekti, söz sahibi olunacaktı, sonra mı sonra hakkını aramayı bilecekti, kendini ezdirmeyecek, kula kul olunmayacaktı, en nihayetinde en çok hakkettiği insan gibi yaşayacaktı...
Ama ne acı ki, olmadı... O Toprak Ağalarının işine gelmedi, üzerine oynanan oyunlarla Cumhuriyet tarihinin en büyük devrimlerinden biri sonlandırıldı...
"Bu, yukarıdan aşağıya uygulanan demokratik bir eğitimdi...
Dicle'de öğrencilerin bir eleştirisini izleyen Bakan Hasan Ali Yücel, Ankara'ya döndüğünde İnönü'ye <<Paşam, oradaki çocuklar bizden çok iyi tartışıyorlar>> demişti..."
Sayfa 110 - İnova Yayınları 1.Basım Ocak 2015Kitabı okudu
Cinsel Şiddeti Anlamak; cinsel şiddet konusuyla ilgili araştırma yapmak ve bilgilenmek isteyen her okurun kitaplığında yer alması gereken bir araştırma kitabı.
Diana Scully'in kaleme aldığı kitap cinsel şiddeti tecavüzcünün bakış açısından okura aktarıyor, dolayısıyla dışardakilere içeriden bir görüş sağlıyor. Yedi bölümden oluşan kitap, dikkatleri