Savaş felsefe, epistemoloji, metafizik, ahlak felsefesi, fizik ve ilahiyat gibi çok farklı alanlarda veriliyordu.
Günümüzdeki Kazakistan sınırları içinde doğan ve Batı'da Alfarabius olarak bilinen İslam aleminin en büyük filozofuFarabi 'nin metinlerinde bu savaş zirve noktasına ulaşmıştı.
Akılcıların iddialarını çürütmeye gayret ederek bu savaşa üç asır sonra son verecek olan bir başka dahi de yine bir Orta Asyalı olan Gazali idi.
Fransız ve özellikle Alman bilim insanları,
hastalıklara neden olan mikroplar teorisini ortaya koydular ki bu teori, insanlık tarihinde ilk kez, hastalıkların önlenmesi ve tedavisi için rasyonel bir zemin sağladı. Sıradan bir Amerikan doktor, hala "mizaçlar" hakkında bir şeyler geveleyip insanlara yüksek dozlarda kalomel verirken küçük bir tıp eliti yeni bilimi öğrenmek için Almanya'ya seyahat ediyordu. Amerika'ya reformist bir coşkuyla döndüler. Almanya'da eğitim almış doktorlar, yerel hayırseverlerin sağladığı fonla 1893'te ilk Amerikan-Alman tarzı tıp okulu olan Johns
Hopkins'i kurdular.
Kadim yazarlar birçok felsefi meseleyi gündeme taşımıştı.
Dünya nasıl yaratılmıştı? Ruh ölümsüz müydü? İdeal toplum nasıl olmalı ve yönetilmeliydi? Hepsi bir yana, şayet varsa, insan aklının sınırları ne olmalıydı?
Felsefe hayata tamamıyla hümanist ve kozmopolit bir açıdan yaklaşıyor ve ilerleme fikrine büyük bir sadakatle bağlanıyordu.
İnsanoğlunun kainatı ve kainattaki yerini kavrayabilmek için en iyi araç adet, gelenek ya da inanç değil, akıldı.
Felsefeyi kucaklayanların çoğu dinin kaidelerini kabul ediyorlar ve hatta akıl ile doğrulanabileceklerini varsayıyorlardı.
Fakat en başından beri asıl meselenin klasik mirası, İslam'daki vahye uygun hale getirmek amacıyla canlandırmak mı yoksa İslam düşüncesini değiştirerek Yunan idrakiyle uyumlu hale getirmek mi olduğu muğlaktı.
Dilê her mirovekê da oblomovek pakij heye .
Giyanên wisa wek oblomov wisa tên mirin bêdeng , bêdeng
Dibe ku em ji wek giyana oblomov bimîrin.
Oblomov Bixwînin .:)
İçindeki ilahi pusuladan kılavuzluk almayı unutan bireyin hissettiği boşluğu hangi Tanrı, hangi tanrılar, hangi mabutlar doldurabilir? Para mı, hırs mı, kariyer mi, gelecek güvencesi mi, başarı mı hangisi?
Sosyolog Elliot Freidson şöyle der:
Bir meslek, kendi konumunu, yaptığı işin özel bir değeri olduğuna ikna ettiği, toplumun elit bir kesiminin patronajı ve koruması sayesinde elde eder ve devam ettirir.